Haber / Abhazya Cumhurbaşkanı Adayı Aslan Bjaniya Apsnypress’e konuştu
3:03 6 August 2014

Abhazya Cumhurbaşkanlığı  adayları ile Abhazya’nın resmi haber ajansı Apsnypress bir dizi röportaj gerçekleştirdi. altinpost.org bu röportajlardan Aslan Bjaniya ile yapılanı Anıt Baba(Papha)’nın tercümesiyle Türkçe olarak yayınladı. Cumhurbaşkanlığı vaatlerine yönelik bir çok sorunun sorulduğu röportaj’ın özeti şu şekilde;

– Seçim programınızın bir kaç kilit noktasını tanımlayabilir misiniz?

– İdari sistemde reform, iş yapma olanaklarının hükümet tarafından geliştirilmesini garanti alacak gerek yasal gerekse diğer mekanizmaların kurulması, reel sektörde yabancı yatırımın önünün açılması, kolluk mekanizmalarında reform, sağlık ve sosyal güvenlik alanlarında kalitenin arttırılması, gençlik politikalarında ve eğitimde hükümet desteği, devletin güvenliğinin arttırılması. Bu başlıkların hangi sıralama ile sayıldığının bir önemi yok zira bunlar devletimizin gelişimi için eşit derecede önemlidirler.

– Cumhurbaşkanı ve parlamento arasında güç paylaşımının yeniden dizayn edilmesi hususunda ne düşünüyorsunuz. Ne tür bir yönetim modelini destekliyorsunuz?

– Açık ki şimdiki yönetim modeli bocalamaktadır. Bunun nedenleri çeşitlidir, kimileri nesnel, kimileri ise özneldir. Ama gerçek değişmemektedir. Bu nedenle Sergey Bagapş döneminde başlayan anayasal reform sürecinin devamı gerekmektedir.

Ben böylesi yeni bir yetki paylaşımından, daha açık konuşmak gerekirse, devlet erkinin kollarının doğal yapıları gereği, beraberce bir kontrol ve denge mekanizması yaratacak biçimde şekillenmesinden yanayım. Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse Cumhurbaşkanının, meclisin ve yargının, Anayasa’da tarif edilen devlet erkinin fonksiyonlarının kötüye kullanılamayacağı şekilde yetkilendirileceği bir sistemden tarafım. Bu reformlar üzerinde mutabakatının sağlanması ve her üç erkin temsilcilerinin ve konunun uzmanlarının reform sürecine dahil edilmesi gerekiyor.

Parlamenter yönetim modelinin Abhaz Devletinin bugünkü gelişkinlik düzeyinde bir kaç nedenden ötürü kabul edilemez olduğu yönünde kuvvetli bir kanaatim olduğunu ifade etmeliyim. Bunların en başında gelenlerinden birisi ise Abhazya’da şeffaf ve istikrarlı bir parti sisteminin mevcut olmayışıdır. Bugün Abhazya’da olan sistemi isimlendirmek ise ne yazık ki olası gözükmüyor.

– Eğer Cumhurbaşkanı seçilirseniz ilk imzalayacağınız kararnameler hangileri olacak?

– Organizasyona ilişkin olanlar. Başbakanın atanması, idarenin ve hükümetin kurulması, yani mevcut mevzuatın ve Anayasa’nın gerekliliklerini yerine getiren oldukça doğal işlemler.

Bugün aklı başında olan herkes Abhazya’daki yolsuzluklardan yakınıyor. Bu kötülüğü yenmek için ne gibi spesifik tedbirler alınmalı?

– Aslında az önceki konuşmamda birincil öncelikler arasında kolluk kuvvetlerinin kanuni yapısının yolsuzluklar dahil olmak üzere her türlü suçla daha etkin mücadele edebilmesini sağlayacak şekilde reforme edilmesinden söz ettiğimde aslında bu konuya da temas etmiştim. Buna paralel olarak yürütme erkinde, yerel otoriteleri kapsayacak şekilde kimi değişiklikler yapılmalı, ekonomik mekanizmalar kullanılmalı ve hükümet ve idarenin işleri üzerinde kamu denetimini mümkün kılacak bir sistem kurulmalı.

– Eğer Cumhurbaşkanı seçilirseniz Abhazya ve Rusya arasında ne gibi bir ilişki şekillenecek?

– Toplumumuzun en acil giderilmesi gereken kaygılarından birisi Rusya-Abhazya ilişkilerinin nasıl bir perspektifle ele alınması gerektiğine dair mevcut sorulardır. Bir Cumhurbaşkanı adayı olarak bu konudaki pozisyonumu net olarak açıklamak isterim.

Şuna kaniyim ki, bu konuda (Abhaz-Rus İlişkileri) iki tane değişmez sabit vardır: Bunlardan ilki Abhazya’nın bağımsızlık ve egemenliğinin tartışma konusu yapılamayacak olmasıdır. İkincisi ise Abhaz Halkı ve Abhaz Devletinin tercihini Rusya Federasyonu ile stratejik ortaklıktan yana yapmış olmasıdır.

Bu iki temel sütun özel bir içeriğe ve hükümet aktivitelerinin pratik uygulamasına tabidir. Bu güne kadar, bunların (iki değişmezin) hayata geçirilmesi kendisini, Abhazya’nın Rusya Federasyonu tarafından tanınmasında olduğu kadar, 2008 yılında iki devlet arasında imzalanan Dostluk ve İşbirliği Anlaşmasında da ifade etti. Ek olarak bu anlaşmanın geliştirilmesi için çeşitli alanlarda etkileşimimizi düzenleyen 80’i aşkın çift taraflı anlaşma imzalandı.

İçinde bulunduğumuz tarihsel anda, Rus-Abhaz stratejik ortaklığını geliştirmek ve ilişkilerimizi yeni bir düzeye taşımak için sıradaki adımın atılmasının acil bir ihtiyaç olduğuna tam olarak eminim. Bu ihtiyacı zorlayan faktörleri iki grupta toplamak mümkün: dış politik ortam ve gelişmemiz, modernleşmemiz için içsel ihtiyaçlarımız.

Dış etkenlere bakıldığında, uluslararası gerilimin ne denli yükseldiğini hepimiz görebiliyoruz. Rusya ve Batı arasında büyüyen çelişkilerin oluşturduğu bir arka plan üzerinde, Gürcistan da Avrupa-Atlantik kurumları ile politik, askeri ve ekonomik düzlemlerdeki işbirliğini derinleştirecektir. Bu şartlar altında, Rusya’nın bir müttefiki olarak ve diğer yandan ulusal güvenliğimizin ihtiyaçları çerçevesinde, Kafkaslar ve Karadeniz bölgesinde tek bir savunma çemberi, ortak bir güvenlik alanı yaratmak için Rusya Federasyonu ile bağlarımızı daha da sıkılaştırmalıyız.

İç etkenlere bakacak olursak, ülkemizin savaş sonrası yeniden inşası ile sosyo-ekonomik gelişmesinin tam olarak gerçekleştirildiğini söyleyemesem de, bir kısım muhaliflerin Rus finansal yardımının geride kalan bir kaç yıl içinde etkisiz kullanıldığı yönündeki görüşlerine de katılmadığımızı ifade etmeliyim. Yapmamız gereken daha çok şey var. Politik, hukuki egemenliğimiz ile bağımsızlığımızı ve iktisadi bağımsızlığımızı tamamlayabilmek için elde ettiğimiz başarıların oluşturduğu zemini kullanarak, ülkemizin kalkınmasında ve modernizasyonunda niteliksel bir sıçrama yapmanın vakti artık gelmiştir.

Ben gerçekçi biriyim ve bana göre (Abhazya’nın) ekonomik açıdan kendine yeterli bir ülke haline gelmesi ile ilgili hususların Rusya Federasyonu’nun yardımı olmadan çözülemeyeceği aşikardır. Geri dönüşsüz yardımlar almaktan çıkıp, bağımsız, sürdürülebilir bir ekonomik gelişme ve Rusya ile karşılıklı faydaya dayanan ticareti ve ekonomik ilişkileri tesis edebilme noktasına ulaşmamız için gelecekte (Rusya ile Abhazya arasında) sermayenin, malların ve hizmetlerin serbest dolaşımını temin edecek tam bir entegrasyona, ortak bir sosyo-ekonomik bir alanın kurulmasına, Avrasya’da Rusya tarafından öncülüğü yapılan entegrasyon platformlarına tam katılım sağlamamıza ihtiyaç vardır. Bu sadece devletin ana taşıyıcı sütunu olan ekonomiyi güçlendirmekle kalmayacak fakat aynı zamanda halkımızın yaşam standartlarını da oldukça kısa bir sürede iyileştirecektir.

Askeri-politik ve sosyo-ekonomik alandaki bu sorunların çözümü için Rusya Federasyonu ile 2008 yılında imzalanan Dostluk, İşbirliği ve Karşılıklı Yardımlaşma Anlaşması’nın mantıki devamı olacak yeni bir devletlerarası anlaşmayı geliştirmeli ve sonuçlandırmalıyız. Bu sayede ülkelerimiz arasındaki stratejik ortaklığı yeni bir seviyeye taşıyabilir, günümüzün iç ve dış meydan okumalarına karşı hazır hale gelebiliriz.

(Rusya ile) yeni bir anlaşma düşüncesi benim için seçim kampanyasının taktik bir parçası, kısa dönemli bir yaklaşım değildir ve bu düşünce kritikleşen dış politik durum ve ülkemizin ekonomik koşullarının değerlendirilmesi üzerinde temellenmektedir.

Eğer seçilirsem bu süreci (yeni anlaşma imzalama sürecini) başlatmak ve sene sona ermeden Rusya ile bir noktaya ulaşmayı düşünüyorum.

– Abhazya Batı ile ve diğer ülkelerle nasıl ilişkiler inşa etmeli?

– Abhaz devletinin ulusal çıkarları ve güvenliği ile uyumlu ilişkiler geliştirmeli.

-Abhazya’da yabancılara mülk satışının olanaklı hale gelmesi konusuna nasıl yaklaşıyorsunuz?

– Rusya vatandaşları açısından bakışım olumludur. Yasalarımıza göre tesis, fabrika veya onların kalıntılarını satabiliyoruz ama iş daire satışına gelince yanıtımız hayır oluyor. Bunda mantık ne? Dünyada bu konuda geniş bir pratik var. Tek gerekli olan bu konuyu iyi tahkik etmek bize en uygun formatı almak.

– Gal’deki Gürcü nüfusun probleminin çözümü hakkında ne düşünüyorsunuz?

– Abhazya toplumu ile entegre olmayı ve Abhazya Cumhuriyeti’nin tam ve sorumlu yurttaşı olmayı gerçekten isteyenlere yardımcı olunmalı. Buna arzusu olmayanlara yardımcı olamayız.

– Abhaz toplumunda geçmiş dönemde, Abhazya’dan geçen demiryolu ulaşımı ve Karadeniz’de karasularımızda petrol çıkarılması ile ilgili tartışmalar yaşandı. Bu konuda sizin görüşleriniz nedir.

– Anlaşmazlıkların varlığı, bu konuda farklı yaklaşımların varlığını kanıtlıyor. Öyleyse bu konu tartışmaya açık. Bu nedenle devlet bu konuda toplumla açık bir diyalog yürütmeli ve öylece bir karara varmalı.

– Reel ekonomiyi ayağa kaldırmak için ne yapılmalı?

– Elde mevcut olan kaynaklarımız iş geliştirmeyi desteklemek, üçüncü taraf yatırımlarını çekmek, ekonominin açık, şeffaf ve güvenilir şekilde, itimat telkin eden yasal rejim güvencelerine sahip olarak işlemesini temin etmek için sarf edilmeli.

– 2015 yılı Ocak ayından itibaren devlet kurumlarının başındakiler, kısım şefleri, milletvekilleri, yerel yönetimlerin başları Abhazya Cumhuriyeti’nin devlet dilini (Abhazca) bilmek ve (tüm iş ve işlemlerde bu dili) kullanmak zorundalar. Bu gerçekçi mi?

– Cevabım kısa olacak, ne yazık ki gerçekçi değil.

Kaynak: http://apsnypress.info/interview/12674.html

http://altinpost.org/

Comments are closed.

HABER / En Çok Okunanlar