Haber / Gül: AB’ye üye olmak değil, standartları yakalamak önemli
13:48 17 April 2014

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi’nde önemli açıklamalar yaptı.

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Ankara’da toplandı. Toplantıda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da bulunuyor.

Toplantının onur konuğu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yaptığı konuşmanın satırbaşları şu şekilde;

– Cumhurbaşkanı olarak iş dünyamıza ve bütün temsilcilerine daima kucak açıyorum ve başarılı olması için gayret sarf ediyorum.

– Türk ekonomisinin ana motoru özel sektördür.

– 2000’li yıllara kadar büyük sıkıntılar çekildiyse de trend bugün daima özel sektörü öne çıkartan bir şekilde devam etmiştir.

– Geçmişi en iyi bilen sizlersiniz, eli taşın altında olan insanlardır işadamları. Başarıları da sıkıntıları da en iyi siz bilirsiniz.

– Bir gecede borçların katlandığı zamanları yaşadınız. O nedenle bu tip acı deneyimler bir daha gelmesin diye uğraşıyorsunuz.

– 2001 krizinden aldığımız derslerle yeniden yapılanıp çok köklü reformlarla Türkiye ‘yi yenilemeye başladık. 30 yıldan sonra Türkiye’de enflasyon tek rakamlı seviyelere indi. İstihdamda da iyi duruma geldik.

– Ekonomik ve hukuki reformlar bu süreçte el ele devam etti. Türkiye dışarıdan gelen şoklara karşı da hazır hale geldi. 2009 krizini de en az hasarla atlatan ülke olduk.

– Bunları unutamayız. Bugün geldiğimiz noktanın kıymetini bilip nasıl daha ileriye taşınacağının konuşulması lazım. TÜSİAD’ın bugün düzenlediği Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı bu anlamda önemli.

– AB’ye üye olmak tek amacımız değil. Önemli olan oradaki demokrasi standartlarına sahip olmak.

– Türkiye artık alt orta gelirli bir ülke değil. Üst orta gelirli bir ülkeyiz. Ama bizim amacımız böyle devam etmek değil. Daha üst gelirli bir ülke olmak hepimizin hedefi.

– Önümüzdeki büyük mesele bu. Bunu nasıl gerçekleştireceğiz dediğimizde onuncu 5 yıllık kalkınma planında açıkça ortaya konmuş durumda.

– Birinci şart çok yüksek demokratik standartları gerçekleştiren ülkeler üst gelirli ülkeler olabilir.

– Hukuk her şeyin başıdır. Örneğin 2000’lerin başında Türkiye’ye yılda 1 milyardan fazla yabancı sermaye gelmezken, hukuka güvenmediği için gelmiyordu. Ancak reformlar neticesinde artık yılda en az 10 milyar dolarlık yabancı sermaye geliyorsa Türkiye’ye olan güvenden geliyor.

– Devlet sisteminde Anayasa, kanunlar bağlayıcıdır. Devlet içerisinde ayrı devlet ve oluşumlar söz konusu olamaz. Referanslarını başka kaynaklardan alan oluşumlar kabul edilemez.

– ABD, AB ve dünyanın pek çok yerinde ekonomik durgunluk yaşanırken Türkiye büyük bir fırsat yakalamıştı. Bu fırsatı bir miktar değerlendirdik. Bunu tekrar toparlamamız lazım.

– Türkiye’de hukukun eşit olarak uygulanması Türkiye’nin yüksek gelirli ülke olma yolundaki en önemli şarttır.

– Moral motivasyon her alanda çok önemli. Seçim döneminin ne kadar sert ve gergin olduğunu hep beraber yaşadık. Ama Türk siyasi geleneği böyle.

– Tabii ki gelişmiş ülkelerde bu tip gelenekler yok. Ben inanıyorum ki bizde de bunlar değişecektir. Bunların kimsenin moralini bozmaması gerekir.

– Ülkeyi ancak istikrar ve güven ortamı büyütebilir.

– Önümüze başka seçimler var diye karamsarlığa kapılmamak lazım. Her şeyin kuralı belli. Yerel seçimlere büyük katılım oldu.

– Daha önce ortaya çıkarılan suni krizler, yeni kurallar ve düzenlemeler getirdi ve her şey belli. O yüzden herkesin işine gücüne bakması lazım.

– İş aleminin başarısı hükümetin de, devletin de, Türkiye’nin de başarısıdır.

– Siz moralinizi bozmayın, işinize gücünüze odaklanın.

– Konjonktür gereği tabii ki tartışmalar olabilir. Tartışma, demokratik ülkelerde çoğulculuğun gereğidir. Önemli olan kutuplaşma olmaması.

– Türkiye’nin geleceğinden parlaklığından şüphe etmiyorum.

– AB yoluna TÜSİAD’ın ne kadar sahip çıktığını biliyorum. O yüzden hepinizi tebrik ederim.

Muharrem Yılmaz’ın konuşmasının satırbaşları ise şöyle;

– Türkiye gelişmiş bir ekonomi olmak istiyorsa gelişmiş bir demokrasiye sahip olmalı.

– Toplumu bir bütün olarak kucaklayan bir yönetim anlayışı inşa edilmeli.

– Demokraside sürekliliği kurumlar sağlar.

– Demokrasilerin temelinde hukuk vardır. Hukuk bir arada yaşama sözleşmesidir, bireyleri tek tek bağlar.

– Tam da bu yüzden hukuka sımsıkı sarılmalı ve onun örselenmesine izin vermemeliyiz.

– Yargı kurumunun toplumun mutlak güvenini alması gerekir.

– Hukuk devleti ile yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı iç içedir.

– TÜSİAD’ı eleştirenler çok siyaset konuşuyorsunuz diyorlar.

– Büyümedeki sert düşüşte mikro ve makro ekonomik sorunlarla birlikte azalan talebin de etkisi var. Ama siyasi gelişmelere bağlı nedenler de var.

– 4-5 yıl öncesinde örnek gösterilen Türkiye bugün bazı başlıklarda geride kalmış gibi hissediliyor. Demokratikleşme iradesinde eksiklik var gibi hissediyoruz, dostlardan da duyuyoruz.

– Ekonomik yavaşlamanın bir nedeni de hukuk zemininde oluşan hasarlardır.

– Düşük büyümenin bir nedeni de ekonomideki reform iradesinin eksikliğidir.

– Seçim barajının düşürülmesi toplumsal uzlaşmaya katkı sağlar

– Seçimsiz geçecek 4 yıl önemli bir fırsattır.

– Çözüm sürecinin sonuca ulaştırılabilmesini umudunu taşıyoruz.

– Türkiye’yi seven ve güvenen, yatırım yapan üyeleri ile yapıcı eleştiri öneri ve çalışmalarının ülkenin yararına sunmaya devam edecektir.

radikal.com.tr

Comments are closed.

HABER / En Çok Okunanlar