Haber / Fehim Taştekin: İtinayla cinayet örtbas edilir!
13:05 17 April 2014

Çeçen dosyası, Türk-Rus ilişkilerinin karanlık tarafına düşüyor. İyi zamanda da kötü zamanda da bu değişmedi.

Çeçen dosyası, Türk-Rus ilişkilerinin karanlık tarafına düşüyor. İyi zamanda da kötü zamanda da bu değişmedi. Son yıllarda statü, ‘kullanılan Çeçen’den ‘gözden çıkarılan Çeçen’e evrildi. Lafı cinayetler getireceğim. 2008’den beri altısı mülteci biri Türkiye vatandaşı 7 Çeçen’in öldürüldüğü suikastlarla ilgili dosyalar önemli ölçüde hasıraltı edildi. Ne var ki Türkiye vatandaşı Medet Önlü’nün öldürüldüğü son dosya hasırın altına sığmıyor. Önlü’nün akrabalarının ısrarlı takibi sayesinde cinayetle ilgili somut bilgilere ulaşıldı. ‘Netice değişti mi’ diyeceksiniz, hayır değişmedi. Önlü, ‘bağımsız Çeçenya’ davasını güden Çeçen-İçkerya

Cumhuriyeti’nin ‘Türkiye Fahri Konsolosu’ ünvanını taşıyordu. Londra’da yaşayan ‘Çeçen-İçkerya Başbakanı’ Ahmed Zakayev ile yakın ilişkileri vardı.Türkiye’deki Çeçen sığınmacıların sorunlarıyla ilgileniyordu.

Önlü cinayetinin zanlıları

Önlü, 22 Mayıs 2013’te Ankara’da bakanlık binalarına yakın bir bulvar üzerinde kendi ofisinde öldürüldü. Akrabaları ve Kafkasya Forumu’nun derlediği bilgilere göre ofisin bitişiğindeki kamera kayıtları ve kurbanın günlüklerinden yola çıkılarak fail ve azmettiricinin kimlikleri belirlendi. Deliller suikastın azmettiricisi olarak Rusya vatandaşı R.E.’yi işaret ediyor. ‘Ruslan’ takma adını kullanan R.E., 30 Nisan 2013’te Önlü ile bir kafede buluştu. R.E.’nin iş ortağı olup kendini ‘Kemal’ diye tanıtan Türkiye vatandaşı M.A. ise suikasttan 4 gün önce ofisi ziyaret etti. Keşif yaptığı sanılan M.A. 3 gün sonra yani 21 Mayıs’te yine ofise gitti.

Önlü’nün yalnız olmadığını görünce ayrıldı. 22 Mayıs’ta saat 19:08’de ofisin kapısını çaldı ve Önlü tarafından içeri alındı. İçerde başkalarının olmadığını teyit ettikten sonra Önlü’yü öldürüp 19:11’de ayrılarak dışarıda bekleyen araçla uzaklaştı. Geceyi şoförü ve suç ortağı Ö.P. ile birlikte Ankara Gölbaşı’nda akrabasının evinde geçirdikten sonra ertesi gün otobüsle İstanbul’a döndü. O gün bugündür kayıp. Cinayetin hemen ardından gözaltına alınan Ö.P. delil yetersizliğinden bırakıldı. Sonradan ortaya çıkan deliller ışığında Ö.P. hakkında tekrar yakalama emri çıkarıldı ama yakalanamadı.

‘Azmettirici Ukrayna’da’

İlerleme kaydedemeyen polis, dosyayı 4 ay sonra savcılığa teslim etti. Savcı da dosyayı eksik bulduğu için geri gönderdi. Önlü’nün bir yakını Radikal’e şunları anlattı: “R.E, suikasttan birkaç ay önce tanıştığı Önlü ile bir defa yüz yüzyüze, 16 kez telefonda konuşmuş. Suikasttan iki gün sonra Türkiye’den ayrılırken gözaltına alındı ama ‘Benim ilgim yok’ dediği için kaçmasına izin verildi. Bu olaydan sonra azmettirici olduğu kesin olarak tespit edildi. Şu anda Ukrayna’da yaşadığı yeri biliyoruz. Rus istihbaratıyla ilişkisi olduğunu tahmin ediyoruz. Yeri bilindiği halde yakalanıp Türkiye’ye getirilmesi için hiçbir girişimde

bulunulmadı. Geniş bir suç kaydı olan M.A.’nın ise nerede olduğu bilinmiyor. Önlü’nün R.E. ile Kızılay’da bir kafede yaptığı görüşme Emniyet ve İstihbarat tarafından kayıt altına alınmış, yine de bize hiçbir delil veya görüntü olmadığını söylüyorlar. Aslında polis, izlediği Önlü’nün emniyetini sağlayamadı ve öldürülmesine engel olamadı. Tetikçinin deşifre olmasıyla birlikte polis çok sayıda ihbar aldı. Bu ihbarların çoğu tetikçiyle tanışan polis muhbirlerinden geldi.Polis defalarda operasyon hazırlığı yaptı ama iptal edildi. Bununla ilgili bir gerekçe gösterilmedi.” Önlü’nün akrabalarının kanaati şu: “Delil ya da ipuçlarına rağmen gerek polis gerekse savcılık süreci ağırdan alıyor.” Önlü’nün davası sürüncemede kalırken Cemaat-AKP kavgasının alıp başını gittiği şubatta Bakırköy Savcılığı önceki cinayetlerle ilgili bir iddianame sunmuştu.
Buna göre 16 Eylül 2011’de Zeytinburnu’nda Berg Hacı Musayev, Rüstem Altemirov ve Zaurbek Amriyev’i FSB adına çalışan ve Türkiye’ye ‘Alexander Zharkov’ ve ‘Nadim Ayupov’ isimlerine düzenlenmiş sahte pasaportlarla giren iki kişi öldürdü.

26 Şubat 2009’da Zeytinburnu’nda öldürülen Kafkasya Emirliği’nin temsilcisi Ali Osayev’e suikasttan da 2012’de Mısır’a giderken Atatürk Havaalanı’nda yakalanan ‘Zona’ kod adlı Gürcistanlı Temur Makhauri sorumlu tutulmuştu. MİT’in Zona’yı 2012’de iki FSB ajanıyla buluştuğunda görüntülediği söyleniyor. 2008’de Başakşehir’de öldürülen Gazi Edilsultanov ile Ümraniye’de öldürülen İslam Canibekov’un dosyası ise karanlıkta kaldı.

Rusya ile kriz olmasın yeter

Hrant Dink gibi ‘milli mutabakat cinayetleri’ bir yana son zamanlarda istediğinde şaşırtıcı hızda cinayet çözebildiğini kanıtlayan devlet, Çeçen dosyalarında neden tutukluk yapıyor? Kafkasya-Türkiye-Rusya üçgenini yakından izleyen bir kaynağa sorduğumda iki nokta üzerinde durdu: “AKP hükümeti, Rusya ile stratejik ilişkiler geliştirirken Çeçen mültecilerden kurtulmak istedi. Onlara yardım eden örgütlere ‘İlişkilerinizi kesin’ denildi. Cinayetler de görmezden gelinerek mültecilere ‘Türkiye’nin artık güvenli olmadığı’ mesajı verildi. Rus yanlısı Çeçen lider Ramzan Kadirov da hem Türk devleti hem diaspora ile ilişkiler kurmak için girişimlerde bulundu. Ama en büyük engel diasporadaki etkili isimlerdi. Bunların başında da Önlü geliyor. Kadirov’un adamları Önlü’yü defalarca tehdit etti.”

Spekülasyonları önlemenin tek yolu gerçeği açığa çıkarmakla yükümlü olan adli mekanizmadır. Tabi o mekanizma çalıştırılırsa…

 

radikal.com.tr

Comments are closed.

HABER / En Çok Okunanlar