Haber / Külkedisi Ülkesi; Kış Olimpiyatlarının yanıbaşındaki Abhazya, soğukta dışarıda bırakıldı.
13:35 14 January 2014

Kış Olimpiyatlarının yanıbaşındaki Abhazya, soğukta dışarıda bırakıldı.

Canlar Ülkesi anlamında Apsını olarak da bilinen Abhazya’da insanlar kendilerini gücenmiş hissediyor. Abhazya’ya bağımsızlığını veren Rus – Gürcü savaşından 5 yıl sonra, savaşta tahrip olmuş Karadeniz kıyısındaki bu ufak Cumhuriyeti sadece Rusya, Venezuela ve bir kaç küçük ülke tanıyor.

Ve aşağılamaların en büyüğü; kendi sponsoru olan Rusya dahi, hemen yanı başlarındaki on yılın en önemli partisi olan Kış Olimpiyatlarında Abhazya’yı içeri sokmuyor. Abhazya bir Külkedisi ülkesi haline geldi. Dünya’nın geri kalanı spor aracılığı ile barışı ve anlayışı kutlarken, Abhazya, istenmeyen olarak burnu pencereye kıstırılmış şekilde bırakıldı.

Dahası var. Abhazların, stadyumlar, eğlence tesisleri ve atletlerin Olimpik köyünün kârlı inşaat projelerinde çalışmaları da Rusya tarafından engellendi. Olimpiyat otoriteleri, Abhaz sporcuların kendi renkleri ile müsabakalara katılmalarını yasakladı. Ve Ruslar sınırı kapattıkları için Abhazlar müsabakaları tribünden dahi izleyemeyecek.

Geçtiğimiz günlerde bir öğleden sonra, bir grup Abhaz görevlisi ve antrenörü, Olimpiyat oyunlarında Abhaz bayrağının dalgalandığını görecek kadar yaşayıp yaşamayacaklarını tartışıyordu. Ülkenin Judo milli takım antrenörü Andrei Pogosov, “kesinlikle hayır“ dedi ve matın üzerinde çalışan genç bir atleti işaret ederek ekledi: “Bu çocuğa kendi ülkesinin bayrağı altında yarışamıyor olmasını açıklayacak bir söz bulamıyorum”.

Antrenör Pogosov, judo takımının Rusya’nın yakın bir bölgesi olan Krasnodar’da yapılan uluslararası bir turvunada dahi Abhazya’yı temsil etme hakkının “utanç verici bir şekilde reddedildiğini“ söyledi. En iyi Abhaz atletlerin yapabileceği tek şey, kendi öz kimliklerini unutarak Rusya’nın Rostov’daki bölgesel takımı içerisinde yarışmaktan ibaret.

Spor, Abhazya’nın ıskaladığı tek aktivite olmadığı gibi bir tek Rusların zorluk çıkardığı bir konuda değil. Bu yeni ülkenin Spor ve Gençlik Bakanı Shazina Avidzba buna benzer bir çok olaydan bahsetti. Örneğin Haziran ayında Polonya konsolosluğu, çocuk dans kollektifinin Polonya vizesi başvurusunu reddetmiş.

Sporcular ve spor görevlileri de Avrupa’nın demokratik ülkelerine serbestçe girişlerini sağlayacak Schengen vizesini alamıyorlar. Bakan şöyle devam ediyor : “Ancak en acı vereni, Rus bölgelerinin bayrağımızı reddetmesidir“.

Şimdiye kadar Abhazya, Kremlin ile kurduğu iyi ilişkilerin genelde tadını çıkardı. 5000’den fazla Rus askeri ve FSB birimleri 2008’deki Gürcü savaşından beri ülkenin sınırlarını koruyor.

Ayrıca 5 yıldır Rusya, 100 milyon dolarlık hibe ile ülkenin kendi kaynaklarıyla oluşturabildiği bütçesini %50 artırarak Abhazya’nın kırılgan devlet kurumlarını ve altyapısını güçlendiriyor. Ülkenin 240 bin olan nüfusunun bir çoğu Rus pasaportuna sahip ve yaklaşık 30 bin Abhaz hala Rusya’dan emekli maaşı aldığı için binlercesi düzenli olarak zengin komşularını ziyaret ediyor.

Ancak yaklaşan Olimpiyatlar Abhazya ve Rusya arasındaki ilişkileri tamamen değiştirdi. Tabi bu değişim sadece ülkenin başkenti Suhum ile sınırlı değil. Kremlin’in mega Olimpiyat projesi sınırın hemen diğer tarafındaki Rus şehri Soçi’yi de tam anlamıyla dönüştürdü. Bir zamanların düzenli ve huzurlu Karadeniz riviyerası kayboldu. Olimpik projelere özel ve kamusal yatırımcılar tarafından harcanan 50 milyar dolar, şehrin içini dışına çıkardı.

Bir zamanlar göçmen kuşların sulak uğrak yeri, Rus bayrağının kızıl beyaz ve mavi neon ışıklarıyla parıldayan cam ve beton Olimpiyat tesislerine dönüştürüldü. Teleferikler çevredeki karlı dağların zirvelerine turistleri taşıyor. Olimpiyat köylerini Soçi şehir merkezine bağlayan bir hızlı tren hattı, tren istasyonları ve modern bir uluslararası havaalanı mevcut.

1960’lardan beri dünyadan ve Sovyet coğrafyasından gelen turistler tarafından botanik parkları, organik süt ürünleri ve tarihi spa otelleriyle sevilen bu şehir, artık geniş çok katlı apartman binaları ve devasa oteller ile donatılmış haliyle, uzaktan bakıldığında dev dikenleriyle iri bir kirpiyi andırıyor.

Soçi arşivleri müdürü İrina Nikolayevna şöyle diyor: “Eski Soçi’den geriye hiç birşey kalmadı. En gözde tarihsel patikalarımızı, mimari abidelerimiz ve spa otellerimiz ile birlikte devasa inşaat alanları sayesinde kaybettik.

Bazı tarihçiler, mimarlar ve müze uzmanları elde kalan devrim öncesi köşkleri, tarihsel önemi olan korkutucu Stalin eserlerini korumak için mücadele ediyorlar. Ancak Olimpiyatlar öncesi girişimcilik ve inşaat ateşi bütün bölgeyi ele geçirmiş durumda.

Moskova basını ise 7.2 milyar dolara mal olan 48 km uzunluğundaki yeni Olimpik otoyolun, havyar, kürk yada Louis Vuitton (Ç.N.: pahalı deri ürünleriyle bilinen Fransız moda firması) ile kaplandığında ne kalınlıkta olacağını tartışıyor. Bazı eski sakinlerinin yeni Soçi’ye “Açgözlülük Krallığı“ demesi pek şaşırtıcı değil.

 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Gürcistan’dan kopan Abhazya’nin Cumhurbaşkanı Alexander Abkvab, 11 Mayıs 2012’de Soçi’deki Bocharov Ruschei devlet konutunda basın toplantısı düzenliyorlar.

 

Ancak, Rusya’nın dünyayı partiye davet ettiği ve esas prensipleri gereği uluslararası diyalog ile barışı teşvik etmesi gereken önümüzdeki Olimpiyat oyunlarına herkes buyur edilmiyor.

Rusların kafasında sadece Abhazlar yok. Olimpiyatları organize eden otoriteler başka bir kaç iç sorun ile de karşı karşıya: Kuzey Kafkasya’daki İslamist teröristlerin saldırı tehditleri, geniş çaplı hukuksuzluk ve yaygın yolsuzluk.

Abhazya soğukta dışarıda bırakıldı.

Ortalama aylığın 80 dolar olduğu ülkede, Olimpik tesislerin yapımına yardım edilerek para kazanma umutları karardı. 2010 yılında ülkenin başkanı olan Sergey Bagapsh bana, Olimpiyat alanından 160 km ötede binlerce Abhaza iş imkanı sağlayacak olan kum ve çakıl madenlerinden bahsetmişti.

Bagapsh’ın rüyaları gerçekleşmedi. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Christian Bzhania, “İs ziyafeti bizi baypas etti. Olimpik projelerden hiç birşey elde edemedik” diyerek, Abhazların Rusların elinde maruz kaldıkları nahoş muameleye dair kırgınlıklarını ifade ediyor.

Olimpik pastayı paylaşmak için Ruslar tarafından neden davet edilmediklerini anlamakta zorlanıyorlar. İlişkilerdeki soğukluk Rus Elçiliği birinci sekreteri Dmitry Vishernev’in eşiyle birlikte katledilmesiyle mi ilgili?

Rus senato üyesi Sergey Markov bu soruya şöyle cevap veriyor: “Hayır, diplomatların öldürülmesinin bununla bir ilgisi yok. Rusya’nın homoseksüellere yönelik tutumu temelinde Soçi Olimpiyatları’nın boykot edilmesi hala bazı ülkelerin gündeminde olduğundan dolayı, Batılı partnerlerimiz Abhazya’nın durumuyla ilgili sessiz kalmamızı ve protesto etmemizi istiyorlar.” Markov’a göre, Olimpiyatlar bittikten sonra Abhazya için herşey değişecek. Markov, “Rusya Abhazya sınırındaki kontrolünü kaldıracak, elbette Kafkasya’nın kalanında bir sorun olmaması halinde” diyor.

Ancak Suhum’daki bir çok bina 20 yıldan fazla süredir harabe halinde olmasına rağmen, çoğu Abhaz şişkin cüzdanlarıyla zengin Rus yatırımcıların sınırı geçerek yeni gelişim fırsatları arayacağını düşünmüyor. Katı yerel yasalar, gayrimenkullerin ve tarihi anıtların yabancı alıcılar tarafından ele geçirilmesini önlüyor.

Bir Abhaz şöyle söylüyor: “Ruslara dikkat etmelisiniz. Ağızlarına parmağınızı sokarsanız, omzunuza kadar kolunuzu kopartıp alırlar“. Bu Abhazya’da yaygın bir çekince.

Rusya’nın “ayı kucaklamasıyla” yüz yüze gelen, -antik Yunanlılar, Romalılar, Osmanlılar, Sovyet Rusya ve Gürcüler tarafından sevilen- Abhazya, herseye rağmen hem ruhunu hem bağımsızlığını korumayı tercih edecektir!

Anna Nemtsova

Newsweek /10.01.2014

Çeviri: Sencer Shumaf

Yorumlar (5)
  1. alan on said:

    Abhazya sinir kapali yok! Araba giremiyor, cikamiyor. Adam girip cikiyor. Turk pasaport giriyor, cikiyor. Abhaz pasaport giriyor cikiyor! Kim niye yalan soyluyor? Siz oluyorsunuz ortak!

  2. apsua xatsa on said:

    Abhazya’ya yayan olarak giriş-çıkış serbest,turist olarak gidebiliyorsunuz.ayrıca devlet başkanı Aleksandr “Abkvab” değil “Ankvab”.Binlerce yıllık bir ülkeyi “Gürcistan’dan kopan Abhazya” diyerek adlandırmanız da fazlasıyla yanlış ve yersiz bir tanım olmuş.Lütfen geniş çaplı araştırmalar sonucu haberlerinizi yapın,yayınlayın.

    • Beytül Papa on said:

      Bu yazı tam anlamıyla kışkırtıcı.Abhazya’yı Kül kedisine benzetmek kimsenin haddi değil.Tümüyle emperyalistlerin ajan ağzı.Dost Rusya ile Abhazya’nın arasını açmaya çabalayan bir yazı.

  3. abazapsi on said:

    Bu yazıdan takıldığınız bu mu gerçekten. Yürüyerek giriliyor,sadece arabalar giremiyor. Aman ne güzel, tam bağımsız Abhazya.
    Ya arkadaşlar yapmayın etmeyin ne olur, artık uyanın şu uykudan. sınırları 5000 rus tarafından korunan bir ülke nasıl bağımsız olur. Yazar yazmamış bunlarıda ben ekliyim, uyanın artık. Bağımsızlık kutlamalarında rus askerlerin geçit yaptığı bir ülke sömürge, o ismine dikkat kesildiğiniz Ankuap’da sömürge valisi değildir de ne dir? Bende abazayım,bu sene 30 Eylül’de gördüğüm, yaşadığım kepazelikleri anlatmaya dilim varmıyor?
    Artık uyanın bu rüyadan da hep birlikte ne yapacağımızı konuşalım…
    Ayrıca bu bir makale haber değil, yazıyor orada nerde yayınlandığı.

  4. atilla on said:

    abhazyanin bagimsizligini cekemeyen hazmedemeyen Anna Nemtsova nin yazisini boyle reklam edenler sizlerde de fesatlik var zorunuza gitmesin Abhazya bagimsiz bir devlettir

HABER / En Çok Okunanlar