Erhan Hapae 17 November 2016
ANACIĞIM (Beni doğuran)

Tanrıya inanırdı annem, öyle yaşadı.

Oysa yoktu ortalıkta O

Şimdi, ya da hiçbir zaman.

Anlayamadı.

Ne sevincini gördü Tanrı onun

Ne dertlerini

Şarkılarını, toprağı yeşertişini bin bir emek.

Ne öyle sevgilerini.

 

Yaşadı, geleceği ve bebeğini emzirip

Toprağı işleyerek

Tomruğu ateşe sürüp,

Ocağı söndürmeden.

 

Öldürseler, dağa kaçırsalar da ‘tanrıya yakardı’ o

Yüreğinde dirhem kin tutmadan

İnandı, her an tanrının geldi gelecek olduğuna

Ektiği gül fidanına canını katıp, mırıldandığı şarkılarına.

 

Doğsun istiyor, başlasın diliyor.

Nefes almanın yüküyle  derin bir sessizlikte. Yeryüzünü dinletiyor

Sıcaklığı iyi dileği, bir işe yaramadı yine.

Hayat cehennemin kıyısı.

 

Yine de sesi, söz olmadı öyle mühim.

Öyleyse de onun adına kurşunlanıp toprağın dibine

Yine gerçeğe uzak söylevler dizilip

Halklar kırdırılıyor, birbirlerine.

 

Yakan kim bizi bu gün, küstüren kim?

Uzanıyorum kollarımla gökyüzüne

Erişmiyor parmaklarım bir türlü.

Ayaklarımı basıp toprağın özüne.

 

Birileri kılıç tutuşturmak istiyor elime

Elimi görünce

Değerlim, uzaktan güzel düşüncemi?

Yoksa beddua mı bu?

 

Yüzyıllardır böyleyim.

Gitti yok artık umutlarım.

Gitti, indi toprağın altına tanrıyı görmeden,

Anlayamadı.

 

Ses getirdi tek kapı açıkken

Kor ateşiyle elimde

Beddua sürüyor, acımasız Beddua

Benim Çerkes dilimde.

 

Bedduayı geride bırak, öldü o anacığım

Bedduayı içme

Söylediler bana, benimle doğmamış o

Benle doğmayanında derdi var bende, bir türlü gelmeyen ölçüye

 

Gözlerinden fışkırıyor aydınlık

Işıldayan yürek

Anla, kaderdir alnına yazılan

Hepsi hepsi bir dilim ekmek.

 

Doğurduğunu yetiştir sen, yüreğinde iyilik olsun

Dili iyilik dili, bütün insanlık namına

His verip toprağın bereketine

Yürek ver insanın sen, insanlaşmasına.

 

Kuyeko NALBIY

 

Çeviri: Erhan HAPAE

 

18.11.2016

 

Comments are closed.