Senin de bilmediklerin olabilir, tıpkı bizim gibi.

Erhan Hapae 20 April 2016
ÖZGÜR OLACAKSINIZ ama BENİM İSTEDİĞİM KADAR

 

Kafkasya’nın özerk cumhuriyetleri sosyalizminin bir mucizesi. 1917 devrimi döneminde Adıgey’in Adıge nüfusu herhalde on binler civarındaydı. Özerk cumhuriyet olunca; Leninüfxe  (ulu Lenin) şiirleri yazıp, Stalin’in doğum günü şerefine Çerkes düğünleri (dans gösterileri) yaptılar. Özgürlüğü kim verdiyse, onun istediği kadar ve ona minnet duygularıyla tabi.

 

Bir pazarlık sonunda gelmemişti bu özgürlük, ya da bir zafer. Politbüro ne kadar istiyorsa o kadar.

 

Yine de sonuçları itibariyle önemsiyorum.

 

İyi kötü bir okuma yazma dili çıktı orta yere, at gözlüğüyle yazılmış olsa da bir literatür var artık. Yarın bir gün ayıklanır eder, dönemin tarihsel kesitine bizimkilerin şahitlikleri kayıtlara geçmiş oldu.

 

Ama özgürlük bir lütuf olarak verilirse, sınırları belirleyen de, lütfu veren oluyormuş meğer.

 

Uzun bir giriş oldu ama Tayyip Erdoğan’ın bu günkü muhtarlar konuşmasında Çözüm Süreci ile ilgili söyledikleri çok benzer bir durum.

 

‘’Şimdi operasyon zamanı, Çözüm diyenlere sözüm: tek bir silah kalmayıncaya kadar kararlıkla operasyonlara devam, işte size Çözüm Süreci.’’

 

Ürkütücü buldum.

 

Yine de bir özgürlükler bir ihyalar yapacak ama kendisine mihnet duyulması beklentisi içinde.

 

Kürtler’le konuşmadan, onlarla pazarlığa (yani siyasete) gerek duymadan, onların ne isteyip istemediğinden emin bir bilen olarak, onlara yeni bir hayat düzenlemek. İyi kalpli diktatör. Leninist-Kemalist bir durum.

 

‘Artık HDP ve Apo’yla değil halkla görüşeceğiz.’ Halk kim?

 

Yani kimseyle görüşmeye gerek yok, onlar için gereken en iyi şeyleri biz bilir ve yaparız.

 

Adıgey’in nüfusu 15 milyon olsaydı Türkiye Kürtleri gibi bu gün, Putin’in lütuflarıyla yetinir miydi, Kadirov gibi? O Putin’ ki ‘Kafkasya’nın yerel liderleri milyarlarca doları iç ettiler’ diyen, ulu orta basında. Ki öyleyse ayıp.

 

Kürtler’de yetinmez.

 

De ki, HDP çok beceriksiz ve Kandil’e esir düştü. Ama yine de bir kısım Kürt’le konuşup pazarlık masasına oturmak gerekir diye düşünüyorum ben.

 

Tayyip Erdoğan’ı bilmem ama Ak Partiye düşen en önemli görev; HDP’yi siyaset alanına çekip orada koruma altına almaktır, daha öncede yazdım. Dokunulmazlıkların kalkmasına karşıyım ben esas olarak başkada, sırf HDP ye karşı dokunulmazlığa dokunulması da akla zarar bir durum.

 

Senin lütufların, senin onlara biçtiğin sınırlı özgürlük alanıyla olur mu bilmem bu saatten sonra. Aleviler hakeza, basit bir şeyi ne kadar uzattın.

 

Senin de bilmediklerin olabilir, tıpkı bizim gibi.

 

CARI.

 

NOT:  Cherkessia.net yönetimine önerim,  Sayın Vahit Erdo’ya, ‘Rusya’dan Sevgilerle’ başlığı altında bir köşe açması. Bilgi birikimi ve üstün kritik yeteneğinden, Çerkes milletinden okuyucuları mahrum bırakmak büyük haksızlık olur. Ayrıca ‘çok marifet var insanda.’

Comments are closed.