‘Ne Amerika Ne Rusya’*

Erhan Hapae 25 December 2015
SİLAHLAR SUSSUN HİKÂYESİ

 

Son operasyonlar nedeniyle 200 bin Kürdün batıya göç ettiği söyleniyor.

 

Kürtler, ellerindeki dört seçenekten sadece bunu kullanıyor. Barzani’ye sığınabilirler mesela, kurtarılmış Kobani’ye, yeni bir Kürt devleti kurmaya gidebilir ya da Sur içinde direnip Türkiye’den kopma ütopyasına yardım edebilirler.

 

Böyle yapmıyor Batı’yı seçiyorlar. Niye?

 

‘Ne Amerika Ne Rusya’*  onlara güven vermiyor belli ki. Irak-İran-Suriye’de aynı.

 

Bizim Çerkesler epey hayıflanırdı bir zaman; madem yola düşmüş sürülmüşsün, Avrupa’ya gitsen ya, ya da Amerika’ya.

 

Onlar kabul etmişlerdi de sanki.

 

Osmanlı da nasıldı hatırlayanımız pek kalmadı ama Türkiye de, yoksul bir diktatörlüğün hüküm sürdüğü yıllardı o yıllar. ‘He valla’ derdik bizde. Şimdide pek zengin değiliz ve Türkiye’nin aydınları, diktatörlüğün devam ettiğini iddia ediyorsa da, itilen kakılan halklar için Türkiye, halen cazibe merkezi.

 

Biz Çerkesleri’de Türkler kabul etmişti 1864 te, gücünün yettiği kadar tabi. (Ve hangi amaçla olursa olsun)

 

Rus uçağı düştüğünden beri Türkiye’de yaşayan Rusları tedirgin edici her hangi bir haber duymadım. Rusya’da tersini çok duyuyoruz bu gün. Yani, Putin’in ‘Türk halkı dostumuzdur, derdimiz yönetimle’ söylemi yalan. Aynı şeyi Davutoğlu söylese doğru olurdu. Çünkü, Antalyalı Rusları tedirgin eden tek bir kimse bile yok.

 

Kürtlere dönecek olursak.

 

Devletin yapabileceği başka bir şey yok, güvenliği sağlamak için silah kullanmak zorunda. Kandil silah kullanmak zorunda değil. Barış ve silahı bırak çağrıları sadece ve sadece Kandile söylenirse bir şey ifade eder. Yoksa sahtekârlık ya da değilse bile işi muğlaklaştırma.

 

Biz ‘Beyaz Türkler’ ne desek boş, kıymeti olmaz. Siz derseniz bir kıymeti harbiyesi olur belki. Lütfen siz söyleyin. ‘Yapmayın çocuklarımızı öldürtmeyin’

 

Eğer Kandil tüfeklerini alıp çekilir de, devlet Kürtlere saldırmaya devam ederse görevi biz devralırız hiç merak etmeyin.

 

Ne AKP umurumuzda olur o vakit ne Erdoğan, ne şu, ne de bu.

 

Ayrılmak istiyorsanız da ayrılın umurumda değil benim de, çocuklar ölmesin.

 

Kürtlerin AB üyesi olma ihtimali var bunu kaçırmanızı istemem yazık olur. Rusla,İranla, Esed’le oyun kurmaya uğraşıyorsunuz evet de, Rus-İran-Esed halkı özgür mü ve seni özgür yapar mı?

 

Onlar yapsa yapsa Kandil quatro’sunu Kadirov yapar, Kürtleri ise esir. Şimdi hiç olmasa yarı özgürler.

 

Unutmayın kurtardığınızı sandığınız Kobani’li bir bebekti, Bodrum – Aspat kumsalına vuran Aylan bebek.

 

Özgür Kobani’den ölümü pahasına kaçarken batıya doğru.

 

CARI

 

*Bizim Maocuların sloganıydı bir zaman.

 

 

 

Comments are closed.