Sayın Erdoğan 7 Haziran öncesi ( bence hiç gereği olmayan)  AKP destekçisi mitinglerinde şu yukarıdaki sloganı söyleyip durdu. Kendisinin söylemesi bir yana toplanmış kitlelere de bir ağızdan söyletti.

Bir anlam veremediğim bir söylemdir bu başından beri ve beni rahatsız eder. Bu söylemin eninde sonunda asimilasyonu işaret ettiğini düşünür, rahatsız olurum. Birde bunun yanında bir diğer sıkıntılı söylem ‘Biz Kardeşiz’ söylemi. Kardeş olmamız şart mı kardeşim, iyi komşu olsak yetmez mi ve iyi komşuluk az bir şey mi?

Neyse.

Milliyetçi oylara hitaben söyleniyor bu söylem faslını, benim ciddiye almam mümkün değil. Bir yandan İmralı ile pazarlık edip diğer yandan ‘Tek Millet’ vesaire. MHP liler salak mı o kadar.

O değil de, Davutoğlu’nun zaman zaman işaret ettiği gibi; Her mezhep veya Milliyetin kendi sahasını koruyup diğerini hiçe saydığı bir durum ortaya çıkarsa, ülke yönetilemez hale gelebilir ‘tıpkı Suriye, tıpkı Irak’ gibi söylemi.

Bunu bilmiyorum, bu gün Avrupa’nın orta yerinde yaşıyor olsak hiç ciddiye almayacağım bir söylem bu ama bizim coğrafyada değer verilecek bir söylem olabilir. Çünkü iki örnekte de durum felaket.

Türkiye elbette Avrupa değil ama Suriye’de değil.

Katalan parlamentosu ara sıra biz ayrılalım dermiş İspanyadan da Madrid; Gelin görüşelim o zaman dermiş. Bir kompleks yok yani.

Öyle desek bizde ‘Böldürmeyeceğiz öldüreceğiz’ demek yerine.

Ama bir şey var elbet!

Kürtler bir kasımda oylarını biraz daha arttırarak HDP ye verirlerse eğer, yeni bir siyasi analiz yapmak gerekir.

Kürtler (Bütün sınıfları ile ) artık Türkiye’nin lütufları yerine bağımsız olmayı tercih ediyorlar anlamına gelecek bu. Dövecekse de bizi Kandil dövsün. Fakirde kalsak Ankara’ya hesap vermeyelim artık. Ben durumu böyle anlar ve anlayışla karşılarım. Çünkü öyle bir hakları var.

Avrupa birliği üyesi olma ihtimalini ıskalıyorlar diye nasihat etme hakkım yok. Diyarbakır merkezli, bir Kuzey Barzani ülkesi olma hakları onlarında var. Varda, Cengiz Çandar ya da Ahmet Altan hangi argümanı kullanacak o zaman?

Ben; bunu talep etmelerini, önce özerklik meselesini becerip sonra demokratik bir referandumdan sonra, tıpkı Slovakya’nın ayrılışı gibi olmasını isterdim ama öyle olmayacak galiba. Öyle bir konjonktür hiç olmayacak bu coğrafyada.

Türkiye benim kadar anlayışla karşılar mı durumu bunu bilemem, muhtemelen karşılamayacak ve Kürtlerde çatışmaya razı herhalde; Tüfeklerini kuşandıklarına göre.

Cihangir halkının umutları yine sönecek bu durumda.

CARI.