Bütün kabahat Erdoğan’da. 10 ay önce %52 oy alıp Cumhurbaşkanı olmuşken, eski partisinin tarafı olarak meydanları doldurup kükredi durdu. Kobani için düştü düşecek dedi, Türkiye’de Kürt sorunu yoktur. Dolmabahçe mutabakatının arkasından Gözlemci Heyeti de neymiş diye Davutoğlu’nu ezdi. Kürtleri soğuttu. Kürtlere 6 puan kaptırdı MHP ye 3 puan.

AKP yenilmiş oldu, kazanan ise HDP.

7 haziran itibarıyla Başkanlık meselesi sona erdi. Televizyonlarda gelecek nesillerin ara sıra konuşacağı bir meseleye dönüştü artık. Ben destekliyordum oysa.

Anayasa değişikliği meselesi rafa kalktı. Çözüm süreci sıkıntıya girdi. Birde Paralelle mücadele suya düştü.

Bunlar ise Türkiye’nin üç temel derdi.

Ben AKP ve HDP koalisyonundan yanayım. Ortak yanları var.

Bir defa, son on iki yılı saymazsak ikisi de itilmiş ve kakılmış idi. İkisi de çözüm sürecinin sonuçlanmışını istiyor. İkisi de Yeni Anayasa istiyor. HDP herhalde paralelle mücadeleye itiraz etmez çünkü Paralel’de Kürt düşmanı.

Böyle bir durum Türkiye’nin imajını değiştirir. İki eski mağdurun iktidar olması anlamına gelir ki önemli.

Kürtler sadece Diyarbakır’ı değil, %80 oy aldığı Nişantaşı’nı da yönetecek. İstanbul ’u da yani. Benim bir itirazım yok, Nişantaşı ahalisi düşünsün. Bundan daha hoş ne olabilir? Çerkeslerin Maykop’u bile yönetemezken birden Moskova yönetimine ortak olabildiğini düşünebilsek bir an, itiraz mı ederdik ey Çerkes milleti?

Eğer bu koalisyon oluşabilirse eğer; Kürt sorunu mecburen çözülür, Anayasa meşru biçimde değişir, Türkiye özgürleşir ve zenginleşir.

AKP, CHP veya MHP ile koalisyona girerse hepsini unutun. Ne Kürt sorununda bir gram ilerleme olur nede yeni anayasadan bahsetmek mümkün. Ha, ekonomi düzelir başka da hiçbir demokratik adım atmak mümkün olmaz. Kandil tüfeklerini yağlamaya başlar ama Türkiye halkı alışkın buna. AKP’nin yumuşattığı ortam tekrar eski haline döner.

HDP, Davutoğlu yerine Bahçeli ile koalisyona girmeyi kendine yediriyorsa eğer, bütün eski söylemler ve bütün bildiklerimiz yanlış demektir.

Birde Kürtler SHP ile bir ittifak yapmış 10 milletvekili ile meclise girmişlerdi, Leyla Zana da dâhil. Erdal İnönü’nün SHP si Kürtleri satmış, on milletvekili meclisten alınıp 10 yıl hapis yatmıştı. Kürtler bunu nasıl unutacak, üstelik Leyla Zana bu yeni dönemde milletvekili.

Benim gönlümden geçen AKP-HDP koalisyonu ama Demirtaş’ın kırmızı çizgisi; AKP. Yanaşmamda yanaşmam diyor.

O da gider MHP ile yapar, ülke diktatörün şerrinden korunur, bizlerde özgürlüklerden özgürlüklere uçarız artık.

CARI.