Gelin bunları konuşalım

Erhan Hapae 15 November 2014
ABHAZYA ve ROJAVA

 

Berlin duvarı yıkılıp Sovyetler iç çürüme ile çökünce, çeper bölgelerde özellikle Kafkasya’da fırsatçı kalkışmalar gelişti. Dağlık Karabağ sorunu, Çeçenya, Abhazya ve G.Osetya’nın işgali gibi.

 

Gürcistan; fırsat bu fırsat deyip, kendisine Sovyet sisteminin hediye ettiği üç özerk bölgenin özel statülerini askeri güçle ortadan kaldırmaya kalkıştı. Buna, Abhazya ve Güney Osetya karşı çıktı. Acara bölgesi de özerkti Müslüman olmaları nedeniyle ama sonuç olarak Gürcü idiler ve sorun çok büyümedi.

 

Diğer iki bölge direndi, binlerce ölüyle ve kendilerini tarihten ‘bir soykırım ve muazzam bir sürgünle’ silip atan Rusya’ya yaslanmak zorunda kalarak ‘ bağımsızlığa’ kavuştu.

 

Bu gün güvenlikleri tamamen Rusya tarafından sağlanıyor.

 

Abhazya ve Güney Osetya o gün için böyle bir tercihi yapmak zorunda kaldılar ve saldırgan Gürcistan’dan kendilerini bu şekilde korudukları gibi, kayıtlara da geçen bir ‘bağımsızlığa’ kavuştular. Bu, o gün için hepimize normal ve kaçınılmaz görünmüştü.

 

Bu konuda destan düzdük hepimiz.

 

Rojava, Kuzey Suriye’de hiçbir statüsü olmayan, 2 milyon Kürdün yaşadığı (Abhazya’nın 25 misli yerel nüfus) , Apo’nun PKK’yı kurduktan sonra kaçıp bir süre yaşadığı ve bu sefer YPG’yi kurduğu Kobani, Kürtlerin önem verdiği bir bölge ve muhtemelen kadim Kürt toprağı.

 

Suriye kuruldu kurulalı, Kürtlere nüfus kâğıdı bile vermeyen Rejim, tarihin sıkışmış bir kesitinde diyor ki; isyancılara katılmayın size özerklik vereceğim. Rojava Kürtlerinin bu heyecana kapılmasını böyle anlamak gerekir ve diyecek bir şey yok. Türkiye’nin ‘biz böyle bir oluşumu asla kabul etmeyiz’ bağırmalarının da anlaşılabilir bir tarafı yok, sana ne? Diğer taraftan Türkiye Esed’e karşı Öso’yu destekliyor. Bu da onun hakkı.

 

Türkiye’nin duruşu diktatöre karşı olduğu için ilkeli, , Rojavalılar ise Esed’le işbirliği içinde. Dolaylı da olsa karşı karşıya geliyorlar. Kürtler Türkiye’yi teröre yardım etmekle suçluyor. İçerde de epey işbirlikçileri var. Savcılar yardım TIR’larını çeviriyor.

 

Yalnız, Suriye’de bir iç isyan var ve sana verilen görev Esed’ci olmak. O zaman Özgür Suriye Ordusu gelip sana dokunabilir ve dokunursa ağlamayacaksın. Ağladı. Tercihi sen yaptın. Ben dedin, milli çıkarlarım gereğince Esed’ci oldum kusura bakmayın, sonucuna katlanacağım.

 

Rojava Kürtlerinin böyle bir tercih kullanma hakkı var. Bunu Esed’e dayanarak denediler biraz ve bir sıkıntı çıktı, savaştıkları ÖSO’nun yardımına İşid’e karşı muhtaç kaldılar. Olabilir ve bu gün Amerika’ya güvenerek, Türkiye ve Süriye muhaliflerine resti çekebilirler. Nasıl istiyorlarsa öyle yapsınlar.

 

Ancak sular durulur, Esed yıkılır, Amerika çekilirse ve bu bölgede baş başa kalırsak ne olacak? Vizyon böyle bir zamanda gereklidir.

 

Abhazya 92’de yapmak zorunda kaldığı tercihler nedeniyle mutlu mu emin değilim. Rusya’ya teslim oldu olalı, batıyla (demokrasi ile) ilişkisini kesti neredeyse. Bağımsızlığını tanıyanlara bakınca anlarsınız bunu, ilgisiz ve Abhazya’ya zerre faydası olamayacak kadar uzak, demokrasisi sıkıntılı ülkeler. Konumu ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gibi. Biri Türkiye’ye muhtaç diğeri Rusya’ya. Onlar yönetiyor.

 

Rojava kendisini kimin yönetmesini istiyor diye sorsak ne cevap verir bu gün? Biz kendi kendimizi yöneteceğiz elbet derler de, gerçek öylemi olur?

 

Esed kalırsa razı olacaklar mı ona? Türkiye olmasın da Amerika olsun. Böyle diyebilirler.

 

Bir tek örnek bile duman ediyor insanı; Çeçenya. Rusya’dan bağımsızlık için silaha sarılmış Dudayev’den Çeçenlere kala kala Kadirov kaldı. Arkada Putin posteri, kendisi Medvedev’le yanak yanağa ve pek mutlu.

 

Çeçen halkının mutlu olduğundan emin olsak iyide, ya değilse ne olacak.

 

Gelin bunları konuşalım.

 

CARI.

Comments are closed.