Demokrasi mi, başka bahara..

Yaşar Güven 07 April 2014
Yerel Seçimler sonrası..

 

Bir seçim bitti ama ülkenin gündeminde iki seçim daha var. Yerel seçimlerde %45 oy alan başbakan, izlediği politikayı önümüzdeki seçimlerde de sürdürecek olmalı. Cumhurbaşkanlığı için gereken %50+1 oy oranına ulaşmak için ek olarak neler yapacağını da göreceğiz.

 

Önümüzdeki süreçte, yerel seçimlerde neler yaşandı ise devam edecek:

 

Hakaretamiz yaklaşım,

 

Üstten bakış,

 

Sıkıştıkça Küçük Emrah rolüne soyunmak ve mağdur edebiyatı,

 

Kutuplaştırma ve ötekileştirme,

 

Yasaklamalar; AKP’nin seçim reklamındaki Türk bayrağı kullanımını yasaklayan YSK’ya tavırda görüldüğü gibi kendisine yönelik “yasakları yasaklamayı” söz konusu etmek,

 

Muhalif her ses çıkaranı azarlamak ve hedef haline getirmek, itibarsızlaştırmak,

 

Bağırarak, üst perdeden konuşmak,

 

Düşüncenin özgürce ifadesine tahammülsüzlük ve yasak uygulamak,

 

Sosyal medyanın kökünü kazımak,

 

Madyayı “alo Fatih” yöntemi ile kontrol etmek ve yönlendirmek,

 

Halk anlamasa da ihalelere “kamu yararı” için müdahil olmak,

 

İktidarın sürmesi için gerekli kanunları, içişleri bakanının “kanun biziz” yaklaşımı ile torbalarla çıkarmak,

 

İstanbul’un “kupon arazilerini” Ankara’dan dağıtmak,

 

Bilal Erdoğan’ın “hayır işleri” yapacak vakfına arazi, milli emlak ve nakit bağışlara devam etmek,

 

Sayıştay raporlarını gizlemek, vergi barışı adı altında taraf firmaları kayırmak,

 

14 yaşındaki bir çocuğun cenazesini propaganda malzemesi olarak kullanmak ve cenazeler üzerinden dahi ötekileştirmeye devam etmek..

 

Burada bir itirafta bulunayım, Berkin’in ölümüne başbakanın yaklaşımına, anneyi yuhalatmasına “pes artık” demiştim. Bundan ötesi olmaz gibisinden. 3.5 yaşındaki Pamir’in aranması sırasında, başbakanın kızının ifadesi ile AKP’li trollerin neler yazdığını görünce, “sınır tanımayan iktidar” deme gereği duyuyorum. Korkutuyor doğrusu.

 

Ve yolsuzluk iddiaları ile ilgili; balkondaki duruştan anlaşıldı ki %45’in başbakanı “aklandım” ya da “benim %45’imin umurunda değil, önemli olan budur” demek istiyor.

 

Bir zamanlar demokrasi, çözüm süreci ve çatışmasızlık derken de kendi politikasının, politik çıkarının gereğini yapıyordu başbakan. Anayasal düzenlemeler yaparken de. Kendisine koşulsuz destek verenlerin dışındakilerin, ülkenin geri kalanının gündemi ile ne kadar denk düştü o kadar destek de buldu bu yaklaşım. Daha ileri demokrasi ve özgürlük özlemi ile denk düşen hemen herşeyin bir şekilde karşılık bulması, bu yüzyılda Türkiye’de dahi şaşırtıcı olmasa gerek.

 

Şimdi yasaklar söz konusu. Yine politik çıkarının gereğini yapıyor başbakan aslında. Devran değişti, çıkarlar değişti. Bundan sonra kendisini ve iktidarını garantiye alıncaya kadar yasaklara devam edecektir.

 

Hala çözüm süreci ve başbakanı bir arada ananlara ise tek soru; “Bunca nefret söylemine sahip lider mi barışı gerçekleştirecek, inanıyor musunuz buna?”

 

Ama her şart altında çözüm süreci kör-topal devam etmeli, bitmesini istemez başbakan, çünkü daha seçimler var ve cenaze gelmemeli..

 

Demokrasi mi, başka bahara..

 

Veda

 

Guşıps’ın oluşumunu konuştuğumuz günlerin heyecanını yitirmiş olmalıyım. “Dilimin şişmesi” pahasına devam edemeyeceğim Guşıps’te yazmaya. Affola.

Yorumlar (6)
  1. Mehmet Gül on said:

    Sayın Yaşar Güven,tırnak içine aldığınıza göre “dil şişmesine” dikkat çekmek istediniz. Diliniz neden şişti? Guşıps mı size sansür yaptı? Siz mi kendinize oto sansür?
    Saygılar

  2. Nurdan on said:

    Okurun olarak yazmaya devam etmeni dilerim.Heyecanimizi korumak kendi elimizde degil mi aslinda? Sevgiler

  3. Enver SAĞLAM on said:

    Yazdıklarının bir çoğuna katılmasam da Yaşar’ın bulunduğu her ortam bana bir GÜVEN telkin etmekte. Görüşlerine katılmadığım yazıları kolay kolay eleştirmem. Yazarın görüşüdür der saygı duyarım. Yaşar Güven’in eleştirel yazılarındaki üslubu, hakaretamiz olmayan tarzı, genelleştirmeyen yapısı, olması gerekendir. Yanisi, Yaşar Güven yazmalıdır…

  4. genar on said:

    Sanırım Yaşar Abi yada Guşıps bu ayrılık için bir açıklama yapmalı. Öyle ki “dilimin şişmesi pahasına” yeterli bir açıklama değil. Yaşar Güven Guşıps’da özgürce yazamadı mı ? Yada çizgisinin değiştiğini mi düşünüyor Guşıps’ın? Lütfen okurlarınıza saygı duyunuz,insanlar sizi buradan okuyorlardı Yaşar Abi ve doğal olarak ayrılık sebebinizi de öğrenmek hakları.Onlarca yazı sonrası iki satır ile ortadan kaybolmak “bulunduğu yerden hızlıca uzaklaşmak” anlamına gelebilir.

  5. shogen perit on said:

    Yasar bey sanirim sevdigi, kiymet verdigi insanlarin birer havuz medyasi kursun askerine donusune laf etmekle, o kadar yillik dostluklari harcamak arasinda kalmanin verdigi iztirabi neticelendirmek istemis. Hakikate, bir kisim Gusips yazari sagolsun bugun cok rahatlikla Yeni Safak’da, Sabah’da yazabilecek genislikte. Yollari acik olsun, bu pisligi temize cekmek icin sarfedilen eforu tarih unutmaz.

  6. Yusuf Tunçbilek on said:

    Bu yazı için “Beyaz Çerkes yazısı” diyor, daha da fazla yorum yapma ihtiyacı hissetmiyorum…