150 senelik yalnızlık çekiyoruz. Sebebi biziz ve ben bundan kendi adıma hicap duyuyorum. Kürtleri, Çingeneleri, Ermenileri aşağılayan, onlarla dalga geçen Asaletin ve Nezaketin temsilcisi Çerkesler ne hissediyor bilmem.

Murat Cenbey 13 February 2014
SOCHİ ve 150 YILLIK YALNIZLIK

 

Ruslar, Soçi’de tüm dünyadaki Çerkeslerin “Atalarımızın mezarları üzerinde olimpiyat yapılamaz” çığlıklarını duymayarak olimpiyatları başlattılar, hemde oranın bir Çerkes kenti olduğunu gizleyerek, bundan hiç bahsetmeyerek. Zaten Putin’den beklenende buydu.

 

Tüm dünyadaki Çerkeslerin muhalefeti Putin’e geri adım attırmadı ancak Avrupa’dan tepki sesleri yükseldi ve olimpiyatlar pekte Rusların istediği etkiyi göstermedi, kuşkusuz buna cılızda olsa Çerkes muhalefetinin kazancı diyebiliriz.

 

Türkiye ye gelince;

 

Yıllardır ulusalcıların etkisinde kalıp kimliklerinden uzaklaşan Çerkesler, küresel sermayeninde baskısıyla son 10 yıldır gelişen özgürlük ortamından çok yararlanamadılar aslında. Bu rüzgarın etkisiyle Çerkeslerin bir kısmı AKP’yi desteklemeye başladılar, onlara göre AKP Çerkeslere de özgürlüğünü verecekti, Sochi konusunda çok umutluydular, hep başbakandan ve AKP’den açıklamalar beklediler. O kadar AKP’ye kilitlenmişlerdi ki BDP’nin Çerkes Soykıyırını meclise getirmesi bile çok etkilemedi onları. AKP’nin yaptığı anti demokratik uygulamalara bile seslerini çıkarmadılar sırf bu beklenti yüzünden.

 

Sonuçta hüsrana uğradılar. Başbakan açılışa giderek Putin ile kol kola pozlar verdi, Çerkes soykırımı konusunda bir tek laf bile etmedi.

 

Bu ülkede yaşayan 5 – 6 milyon Çerkesi yok saydı. Bir kısım Çerkes özeleştiri yapıp artık AKP’yi desteklemeyeceklerini beyan ederken, bir kısmı ise birkaç beylik lafla olayı geçiştirip yine AKP’yi desteklemeye devam etti.

 

Ha bu arada ulusalcı Çerkesler ise AKP’nin yarattığı bu hayal kırıklığını fırsata çevirmeye çalışıp “bak biz dememişmiydik işte” gibilerinden açıklamalar yaptılar ve samimiyetle özeleştiri veren insanları eleştirmeye başladılar, acımasızca.

 

Klasik manzaralar aslında. Hayat tarzı kaygısının kimlik kaygısının önüne geçme meselesi.

 

Daha önceleri de yazdım ve söyledim, ne ulusalcıların peşinden gitmenin, nede AKP’nin peşinden gitmenin, onların yaptığı dansta figüran olmanın Çerkeslere bir faydası yok. Bu birbirinin zıddı gözüken ancak birbirlerinin aynısı olan, ulus devlet mekanizmasını savunan siyasal akımın ne bu ülkeye demokrasi getirmeye, ne de Çerkeslere özgürlük vermek gibi bir niyetleri yok.

 

Çerkeslerin bu ülkede haklarını alması ve tüm dünyaya örnek olması, bu ülkede demokrasinin gelişmesine, ulus devletin yok olmasına bağlı, yoksa bugün meclisteki hangi parti iktidara gelirse gelsin sonuç değişmez.

 

Bunun içinde tüm azınlıkların, etnik kimliklerin, ezilen hakkı yenen sosyal katmanların kendi örgütlenmelerini yapmaları gerekir, en başta da Çerkeslerin.

 

Herhangi bir siyasi hareketin jeneriği olarak yada yedeği olarak tepeden inme jakoben bir örgütlenme değil, halkın katılımı ve desteğiyle oluşabilecek, her türden siyasal görüşe açık olabilecek bir örgütlenme. Sadece bizim hayat tarzımıza uygun Çerkeslerin oluşturacağı bir Çerkes hareketi yerine, içinde İslamcısı, solcusu, sağcısı, ateisti, sosyalisti olan ve herkesin birbirine saygısının olduğu, temelinde kimlik siyasetinin yapılacağı bir örgütlenme.

 

Tüm dünyada, ulus devletin yerine kurulan demokratik devletlere bakarsak, orada yaşayan etnik kimliklerin ayrı ayrı örgütlenerek bunu başardığını görürüz.

 

Yoksa hikaye olur, herkes kendi hayat tarzına uygun olan insanlardan oluşan bir Çerkes örgütlenmesi kurar ve bir birini dışlar.

 

Yani şimdiden bir farkı olmaz.

 

Çerkesler 150 senedir bu ülkede varlar ve genelde efendilerinin yanında yer aldılar. 1900’lü yılların başında Çerkesler birbirlerini öldürdüler hemde dillerini bile bilmedikleri bir ülke için. Bu ülkenin kurulmasında en büyük pay onların iken bir gecede hain ilan edildiler. Sırf efendilerinin yanında yer alabilmek için bu ülkede diğer azınlıklara yapılan katliamlara ses çıkarmadılar, hatta ortak oldular. Bu hizmetlerinin karşılığını 1930’lu yıllarda “vatandaş Türkçe konuş” kampanyası sırasında yaşadıkları zorbalık ve sürgünlerle aldılar. Uslanmadılar 1970’li yıllarda Türk milliyetçiliği ve Devrimcilik adına birbirlerini vurdular yine.

 

Hadi bunlar eskidendi, değilmi ki son 10 senedir Türkiye özgürleşti artık kimliklerimizi ifade edebiliyoruz, artık rahatça konuşabiliyoruz. Biz Çerkesler ne yaptık ?

 

Bu ülkede Kürtlere yapılan katliamlara, Alevilere yapılan baskılara, Çingenelerin yenen haklarına, Ermenilere yapılan soykırıma karşı ne yaptık.

 

Çok değil 2 sene önce Roboski’de yapılan katliama karşı sesimizi çıkarabildik mi, hangi Çerkes örgütlenmesi ses çıkarabildi bu katliama ?

 

Ulusalcı Çerkesler nasıl olsa ölen Kürtler, öldürende Ulu Kutsal Ordumuz diyerek ses çıkarmadılar. Mütedeyyin İslamcı Çerkesler de AKP zamanında yapıldığı için bu katliama seslerini çıkarmadılar.

 

Dahası da var, biz sanki kendimiz özgür bir toplum muşuz gibi, Çingenelerle, Kürtlerle, onların kültürleriyle dalga geçtik. Oyunlarını, göbek havalarını, halaylarını bile aşağıladık asaletin ve nezaketin temsilcileri olarak. Ne demekse bu ?

 

Bunları niye mi yazıyorum, çünkü atalarımızın mezarları üzerinde inşaatlar yapıp bizi hiçe sayan Rusya’ya karşı yürüttüğümüz muhalefette çok ama çok yalnızdık.

 

Yanımızda hiç kimse yoktu, BDP ve HDP nin açıklamaları dışında. Biz bu ülkede 150 senedir yalnızız. Bunun sebebide biziz.

 

Biz Kürtlere yapılan katliamlara, Alevilere yapılan baskılara, Çingenelere yapılan aşağılamalara, Ermenilerin ezilmişliklerine, mallarına el konan Rumların çığlığına ses vermessek, bizim çığlığımızı kim duyacak ?

 

Geçenlerde Çerkes yemeklerini tanıtmak için çıkmış olduğum bir TV programında araya VTR koydular. Beyoğlu’na kamera koyup çekim yapmışlar, rastgele durdurdukları insanlara Çerkes kimdir diye soruyorlar.

 

Bir Çerkes olarak ben utandım çünkü kimisi bir Türk ırkı dedi, kimisi Balkan halkı dedi.

 

Çerkeslerin Kafkasya’nın otokton bir halkı olduğunu ve ayrı bir ırk olduğunu söyleyen hiç kimse yoktu.

 

İşte biz buyuz, efendilerimizin gözüne girmek için birbirimizi öldürdüğümüz bu ülkede bir kendimizi tanıtamamışız.

 

150 senelik yalnızlık çekiyoruz.

 

Sebebi biziz ve ben bundan kendi adıma hicap duyuyorum. Kürtleri, Çingeneleri, Ermenileri aşağılayan, onlarla dalga geçen Asaletin ve Nezaketin temsilcisi Çerkesler ne hissediyor bilmem.

Comments are closed.