Türkiye’ deki demokrasinin durumunu yorumluyor ve tartışıyoruz. Tabi konu demokrasi olunca Türkiye özeli ile yetinmeyip dünyadaki uygulamaları ve kimlik özeli dışında diğer alanları da değerlendirmek gündeme girebiliyor. O zaman tartışma daha da derinleşiyor doğal olarak. Zira demokrasi yaşamın her alanı ile ilgili. Kimlik, inanç, cinsel tercih, kadın sorunu, emekçinin durumu vd. Biz Çerkesler hemen her sosyal tabakaya mensubuz, ülkede çok dağınık bir yerleşimimiz var, siyasi iklimin bölgesel – yöresel etkilerine diğer halklar gibi bizler de açığız. Kürtler dışındaki diğer halkların bu vb. etkiler sonucu bazı yörelerde Türk ırkçısı siyasetlere yakın durabildiği de bir gerçek. Kısaca demokrasiyi en geniş çerçevesi içinde ele alıp uzlaşabilmek çok kolay değil. Bu tartışmadan kaçmadan ve geri plana atmadan alanı daraltmak ve kimlik özelinde ortaklaşılabilecek demokratik adımları netleştirmek, uzun soluklu yürüyüşte bir zemin oluşmasını sağlar. Kimse kimseyi değiştirmeden ve kendisine benzetmeye çalışmadan bu zemin oluşturulabilir. Çerkesler kendi içlerinde bunun için uğraş harcarken ülke genelinde benzer durumdakilerle daha geniş bir ittifak için diyalog içinde olmalı.

Demokrasi görece bir kavram. Az gelişmiş, çok gelişmiş; batı tipi, doğu tipi; temsili – katılımcı; liberal – sosyalist; … Ülkede uygulanan ekonomik sistemden, o sistemin egemen yapısından bağımsız olmayan demokrasinin, sınıflar çerçevesinde de kategorize edilmesi olasıdır. Şimdilerde tartışılan kıdem tazminatı konusunda işverenlerin bir ay için 13 gün ödeme yapmak gibi öneri getirebildikleri bir demokrasi iklimi var örneğin Türkiye’ de. Bu göreceliliği de dikkate alarak kimlik ölçeğinde bir yaklaşımın, daha geniş bir ittifak için uygun olacağına inanıyorum.

AKP ve Demokrasi

16 Ağustos, Türkmenistan dönüşü uçakta Hürriyet temsilcisi Metehan Demir Başbakan’ a soruyor; “Pakette anadilde eğitimin önü açılıyor deniyor. Ne boyutta düzenleme?”

Erdoğan yanıt veriyor; “Hayır yok, özel okullar da yok. Biz ülkemizi bölecek konular üzerinde adım atamayız. Zamanlama çok önemli. Zamanlamayı iyi yapmazsanız ülkemize yazık edersiniz. Biz zaten okullarda anadil öğrenme imkanı sağladık. Ama anadil ile eğitimin önünü açarsanız resmi dili zedelersiniz.”

TRT Türk’ de yayınlanan “Görüş Farkı” programına katılan AKP milletvekili, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu; “Anadilde eğitim doğru olmaz, ülkeyi de huzuru da bozar. Bölünmek iyi bir şeyse bölünelim! Bu ülkede 18 etnik grubun olduğu varsayılır. Bir tek Kürdün anası yok ki, 18 tane etnik grup anası alıp gelirse ne yapacağız? Ben de anamı getirdim ben de dilimi istiyorum derse ne yapacağız? Sonra diyorlar ki, biz bölünmek istemiyoruz böyle bir niyet yok. Yahu yok da, sonu oraya gider. Niyetimiz buysa bunu oturup Kürdü, Lazı, Çerkezi hep beraber konuşalım. Burada doğması muhtemel sorunları dile getirmem en büyük hakkım.”

AKP Genel Başkan yardımcısı H. Çelik; Beyaz tv’ de yayınlanan “Ne var Ne yok” programında demokratikleşme paketinden hareketle kılık – kıyafet konusunda görüş bildirirken “Bir hanım, aşırı dekolteyle bir yere giderse kabul edilebilir mi? Merkez medya bir kanalda yarışma programında bir baktım sunucu öyle bir kıyafet giymiş ki olmaz böyle birşey. Kimsenim kıyafetine karıştığımız yok. Aşırı bir gece kıyafetiyle gelip çok seyredilen bir tv’ de sunuculuk yapabilir misin?”

Yorumsuz aktarımlar.

AKP ve Çerkesler

2008 yılında, Gürcistan’ ın Güney Osetya saldırısında daha bir açığa çıkan durum şudur ki; hükümet Gürcistan’ a askeri eğitim ve malzeme desteği veriyor. Gürcistan bunu kime karşı kullanıyor? AKP’ nin Kafkasya politikası tam anlamıyla anti – Abaza ve anti – Oset’ tir.

Diğer yandan; ulusalcı damarı nedeniyle genelde demokrasi ve özelde kimlikler konusunda gel – gitler yaşayan ve sağlıklı bir politika izleyemeyen CHP, Abhazya konusunda soru önergesi üzerine soru önergesi veriyor. 23 Nisan’ da Abaza çocuklarına karşı takınılan tavır ve Abhazya’ ya direk ulaşım konusunda. AKP ne yapıyor? İpe un seriyor.

Durduğum yerden bir türlü Çerkesler’ in AKP’ ye destek vermesi için bir neden bulamıyorum. Muhalifim, ama muhalefet partili değilim, yani iktidarın ve başbakanın ısrarla toptanlaştırdığı kategoriyi reddediyorum. Demokrasi daha fazla demokrasi istemeye devam edeceğim kısa ve öz. Benim ve gibilerin ısrarı, iktidarı her attığı adımda düşündürecektir. Hiç mütevazı değilim/z, he mi?

İyi bayramlar diliyorum. Silah üretiminin ve ticaretinin yasaklandığı daha nice bayramlara..