Demokrasinin derdi eşitlik değildir. Demokraside esas dert; Serbest Piyasa ve Bireyin Özgürlüğüdür.

Erhan Hapae 28 September 2013
AZINLIĞIN HAKKI / YAŞAR ve YUSUF

 

Anayasa Mahkemesi gibi bir kurumun devreye girebileceği belki de tek konu “azınlık hakkı” meselesi.

 

Demokrasi çoğulculuğu gündeme getirebilir mi? Bu kuşku var elbette.

 

Örneğin; Apo’ yu asalım mı diye halkoyuna başvursan asalım kararı çıkabilir ki – bu gün büyük sıkıntı çıkar. Bu çokça duyduğum bir örnek. Evet, böyle bir ihtimal var.

 

Burada ‘Temel Haklar’ prensibi devreye girebilir. Tabi burada demokrat bir anayasa gerekli. Bireyin yaşam, anadil, inanç gibi temel haklarını içeren. Azınlığın anadili meselesi halkoyuna sunulamaz. Eğer iktidar bu temel hakkı gasp etmeye kalkışırsa yargı devreye girebilir. Dur, buna karışamazsın diye.

 

Bir sınıfta çoğunluğun kararı forma giymek ve sadece bir kişinin isteği farklı giyinmek ise o farklı giyinebilmeli çünkü buda bir temel hak.

 

Hak ile talep farklı şeyler. Bunu Atila Yayla’da yazdı. Talep hak değildir. Gezi parkının nasıl olacağı meselesi bir taleptir – hak değil. Ama değer verilmesi gereken bir talep.

 

……………………………………

 

Yaşar ve Yusuf, beni bir AK – Partili olarak görmüyordur umarım. Beni masalarına almazlar, bunu ikisi de iyi bilir. Neyse!

 

Murat Belge’ nin o yazıları Halil Berktay ile biz okuyucuları önünde samimi tartışmaları ile ilgiliydi. Mithat’ la bakışıp, birazda üzülerek ‘top dolaştırıyor bu’ gibi konuştuğumuzu hatırlıyorum. Bu tartışmanın sürmesini çok isterdim ama olmadı, Taraf defteri kapandı gitti.

 

Yusuf ile Yaşar’ın demokrasi ile ilgili farklı bir tespiti var, demokrasiyi ‘eşitliktir’ diye düşünüyorlar sanki oysa öyle değil.

 

Sosyalizmin eşitlik konusunda bir kusuru yok kabul etmem gerekir. Ama demokrasinin derdi eşitlik değildir. Demokraside esas dert; Serbest Piyasa ve Bireyin Özgürlüğüdür.

 

Peki, insan nerde eşit olur?

 

Askerde, tımarhanede, hapishanede ve belki eski devlet hastanelerinde ve hadi eski formalı ilkokullarda. İyi de, iyi yerler midir oralar?

 

Tamam, Murat Belge sosyalist kalmaya kararlı belki ama ne piyasaya itirazı var nede özgürlüklere. Var mı?

 

Deng Syao Ping’in ( cüce TENG / ÇİN) piyasaya evet – özgürlüklere hayır dediği söylenir, hiç olmasa Harbi! Çin’deki durum bu yoldan gidiyor. Özal’ ın derdi özgürlükler değildi belki ama piyasaya inanırdı. Piyasa ise adım adım özgürlükleri getirdi.

 

Murat Belge öyle ve sıkıntıda bana göre ama onu sıkıntıya sokan esas şey, demokrat karakteri – ki değeri orada. Bilmem anlatabiliyor muyum?

 

Diğer taraftan, Suriye hakkında Hafız Esad’ ın dönemindeki otoriter istikrar dönemi yaşanırken ne deseniz olurdu da, orada ciddi katliamlar var bu gün. Bunu önleyecek bir cümle duyamıyorum ben, soyut 3. Yol dışında. O 3. Yol ‘ yeni bir yol aranılıp bulunmalı’ diyor. Bulunsa keşke ama nasıl önlenecek bu katliamlar?

 

Yusuf, hangi muhalefeti destekleyeceğiz diye soruyor birde. Suriye’ yi bilmiyorum ama Mısır’ da Mursi’ yi destekleyin bari – hiç olmasa seçilmiş bir sivil. Niyetlerini okumayıver, hem nereden biliyoruz?

 

Mezhepler birbirlerine karşı nefret biriktirmiş bunu Irak’ ta görüyoruz. Bu nefreti salan halkın kendisi mi acaba, yoksa bu konuda Diktatörlerin bir dahli var mı? Böyle bir ihtimal var diye Esed’ e razı olunsun yani? O da katliamlarına devam etsin.

 

Yoksa Amerika gelsin ortalığı tarumar etsin demiyorum ben.

 

Ayrıca Amerikan’ ında pek niyeti yok anlaşıldığı kadarıyla. Buyur dedi Rusya’ ya sen çöz o zaman. Rusya’nın neleri nasıl çözdüğünü ise çoğumuz biliriz.

 

İş yine Amerika’ ya kalacak ben söylemiş olayım. Şöyle veya böyle.

 

CARI.

Comments are closed.