Savaşı icad edenler, silah kullanımını meşrulaştırma gerekçelerini her şart altında bulacaktır. Biz de mi?

Yaşar Güven 16 September 2013
Erkan ve Erhan

 

Merhaba

 

Guşıps yazarları kimi meselelerde farklı düşünüyor. Yazılarına da yansıyor. Birbirimizi eleştirdiğimiz, katılmadığımız konularda yazılar daha önce de söz konusu oldu. Kimi zaman isimlerimizi vermeden de tartışıyoruz aslında. TMMOB meselesinde Erhan ve ben farklı baktık örneğin, isimleri anmadan.

 

Özellikle Suriye ve AKP’ nin politikaları, Gezi olayları vb. konularda farklı yaklaşımlarımız var. Örneğin Erkan Hak’aşe; “Esed’in vurulmasını destekliyorum. Eleştirim; çok geç kaldılar ve bu binlerce hayata mâl oldu… “ diyor. Hiç katılmıyorum. AKP iktidarının genel yaklaşımını desteklemek için savunduğu yorumunu da yapıyorum. O, belki de böyle olmadığını söyleyecek ve belki de örneklemek isteyecektir. Belki de “evet” diyecektir, kimi zaman iktidar ile aynı şeyleri düşündüğünü ifade edecektir. Belki de başka bir şey. Hatta belki kale almayacaktır.

 

Savaş ve şiddet karşıtı olmak gerek. Her kim ve nereden gelirse.

 

Suriye halkının demokratik taleplerine şiddetle karşılık vermemeli idi Esad. Bugünlere gelinmesinde önemli katkısı var. Arap baharı senaryocularının katkısını göz ardı etmemeli bu arada. Şiddet şiddeti doğurdu. İslam adına, halk adına, bağımsızlık adına diyerek şiddet uygulamayı meşrulaştırma çabalarını hiç anlamadım. En temel insan hakkı yaşama hakkıdır. Onuruyla yaşamak. İşkence, dayak, nefret söylemi hele öldürmek, gerekçesi her ne olursa karşı olmalı.

 

Akan kanı durdurmak gerekçesi de savaşı meşrulaştırmanın bir başka yöntemi. Dünya patronlarının silah ticareti yaptığı, bu ticaretin cirolarında önemli bir yer tuttuğu biliniyor. Kapitalizm o ciroyu başka bir yerden telafi etmedikçe savaş olsun ister. Tabi ki kendilerine dokunmayan bölgesel savaşları tercih ederler. Suriye iktidarının ve muhaliflerin kullandığı silahların üreticileri belli, kimyasal silah üreticileri de. Sadece Suriye’ nin kimyasalları neden pazarlık konusu olsun ki? Dünyanın bütün kimyasalları pazarlık konusu olmalı. Neden üretiliyor bu silahlar? İnsana kıymak için değil mi? Ya kimyasal olmayan diğer bütün silahlar, onlar da can almıyor mu? Can almaya neden gerek var? Neden bütün silahların üretiminin yasaklanmasını istemeyiz de başka gerekçelerin arkasına takılırız?

 

İnsanlar, halklar kendileri konuşabilseler dost olurlar. Siyasiler üzerinden konuşmak savaş nedeni olabiliyor. Savaş, politikanın başka araçlarla devam ettirilmesidir ve o politika bunca asırdır dünyada savaşlara, katliamlara dair bir şey yapmadı. Silahlanmaya harcanan paranın çok azı ile dünyadaki açlık sorununu çözmek olası. Daha birçok sorunu da. Suriye savaşında savaşın ana yönlendiricilerinin ABD ve RF olduğu çok açık. Oyun oynar gibiler. AKP iktidarı ise başlangıçtan bu yana izlediği yanlış politikadan geri dönmeyi (Gezi konusunda olduğu gibi) onur meselesi yaptığı için Esad’ ın savaşarak gönderilmesinden başka seçenek savunamıyor. Daha baştan Esad’ın zulmüne karşı çıkıp ardından “silahsız çözüm mümkün” diyemediler.

 

İşte bu noktada Erhan’ a da katılmıyorum. Suriye konusunda Erdoğan “yetmez ama evet” denecek bir politika izlemedi. Geldiği noktada – başlangıçtan beri olduğu gibi – savaşı (siz adına müdahale deseniz de) işaret ediyor. Tek çıkar yol olarak. Ama Erhan kimi Çerkeslerin (kim olduklarını bilemedim, sanal alem fakirliğimden kaynaklı) Putin zulmünü görmediğine ve Suriye konusunda Putin önerisinin göklere çıkarıldığına değinerek AKP’ yi ve Erdoğan’ ı aklama çabasında gibi geliyor bana. Erhan’la Türkiye’ye dair demokratikleşme konusunda da aynı şeyleri düşünmediğimizi karşılıklı biliyoruz ama AKP desteği dış ülkeler bazında hiç değilse bu kadar eleştirisiz olmamalı. Ya da kimi zaman iç politikada eleştirir gibi yapılıyor ya dış politikada da hiç değilse öyle olabilir.

 

Mısır’da olan darbedir, ama bile demeden darbedir. Esad halkına şiddet uygulamıştır. Bunların her konuşmada ve yazıda öncelikle altının çizilmesi gerekir. Bu doğruların arakasına bir doğru daha eklemeli ve Suriye’de de Mısır’da da silahsız çözüm zorlanmalı.

 

Silah ve üreten ve satan ve kullanan, kim olursa olsun hayır demeli. Savaşı icad edenler, silah kullanımını meşrulaştırma gerekçelerini her şart altında bulacaktır. Biz de mi?

Yorumlar (5)
  1. Özgür Çağlar on said:

    Sayın Güven yazınız iyi bir ütopya iyi bir temenni olabilir, ancak gerçek hayatta hiç bir realitesi olmadığını sizde biliyorsunuz herhalde.

  2. Özgür on said:

    Suriye’de savaş hali hazırda var, savaş olmasın ama nasıl? Bunun altını doldurmadan yapılan yorumlar havada kalıyor. Savaşın nedeni AKP, ABD vd dış aktörler değil, Baas rejimi kendi halkı ile zaten kan davalı. Ortadoğudaki Şii-Sünni gerilimi anadoludaki aleviler aracılığı ile Türkiyeye taşınmak istiyor. Gerek gezi olayları, gerek diğer protestolarda ölen eylemcilerin tamamı alevi. Bu linkte polisi tahrik etmek için polise Allah, peygamber söven bir kişi var: http://www.youtube.com/watch?v=zVQO115zXGI Bu kişi polisin üstüne damdaki ıstıcıyı atmak isterken aldığı alkolünde etkisi damdan düşerek öldü. Bu kişiden bir kahraman, “demokrasi şehidi” yapamazsınız. Gezi ve Suriye olayları bir birini besliyor. Ayrıca Suriyede demokrasi isteyen büyük kitlelerden bahsetmek biraz zor. Sunni Arapların coğu şeriat istiyor. Demokrasi vazgeçilmez, olmazsa olmaz sizin için olabilir ama Suriye halki için pekte matah bir şey değil.

  3. Yazankalem on said:

    Sen yalan yanlış propaganda yapıp kendini tatmin edeceğine, söz cihadı yapacağına birilerine ölsünler diyeceğine gitsene el nusra’ya katılmaya özgür bey.Suriye halkı’da sana özel bilgiler veriyor heralde baksana halkın adına da konuşuyorsun. Bu nasıl bir mantıktır ya klavye cihadı diye bir fetvamı var anlamadım ki…
    Yazı için ise hayal kırıklığı diyorum sadece. Söyleyecek sözü, yapacak işi olmayan solcunun tutunduğu tek şey ” savaş olmasın” zaten bu ülkede. İyide oluyor ne yapacağız Yaşar Bey…

  4. Özgür on said:

    Yazankalem, eğer varsa, önce terbiyeni takın, yoksa konuşma. Suriye’deki gelişmelere takip edebilseydin Suriye halkının ne istediğini bilirdin ve bu konuda konuşabilirdin. Ben takip ediyorum ve bildiklerimi paylaşıyorum. Bu linkteki görüntü 2012 yılına ait ve Suriye halkı ne istediğini belirtiyor: http://www.youtube.com/watch?v=jEBTCkwKrLQ Buna benzer onlarca görüntü ve haberi bulabilirsin. İnsanlar zaten ölüyor, önemli olan haklıdan tarafta olmak. Kafkasya konusu açılınca Rus yanlısı Çerkesler “önce ana vatana dönün sonra kafkasya konusunda konuşun” derler. Suriyedeki müslümanlar hakkında konuşacağına önce Suriyeye git demek aynı kokuşmuş zihniyetin üzerinizde kalan etkisi olsa gerek. Ayrıca bilmediğiniz dini kavramlar hakkında yorumlar yapmayın sadece cehaletinizi sergiliyorsunuz başka bir şey degil. Bu arada kimin nerede yaşayacağını tayin etme yetkisinide kendinizde görmeniz ayrı bir çelişki. Sizi bu kadar tahrik ettiğine göre bu yorumlar devam edecek. Ama biraz dersinizde çalışnda yazın, kendiniz adına birşeyler kazanırsınız.

  5. Canalşuk on said:

    Sevişmeye herhangi bir itirazım yok ancak savaşı nasıl durduracağınızdan biraz bahsedermisiniz Yaşar bey.