Ortadoğu ve Kafkasya’da, dünyanın başka bölgelerinde adeta satranç oynayan ABD ve RF için Suriye ve Gürcistan ne ifade eder? Abhazya ve Güney Osetya ne ifade eder?

Yaşar Güven 13 August 2013
Çerkes duruşu

Çerkeslik insanlıktır!

Çerkes duruşu insan duruşudur!

 

 

http://www.hekupsa.com sitesinde bir çağrı yayınlandı. Adıge Xase Başkanı Bogus Adam imzası ile. Aynı sitede Türkçe çevirisini okuduk. Çağrı metninin içeriği güzeldi. Özetle; RF’ deki Çerkes sivil toplum kuruluşları temsilcileri olarak Maykop’ ta toplandıkları, bir koordinasyon kurulu oluşturdukları ve toplantıda alınan karar gereği Türkiye’deki Çerkes sivil toplum kuruluşlarına çağrı yaptıkları ifade ediliyordu. Özelde Suriye Çerkesleri konusunda tüm Çerkeslere yaşadıkları ülkenin tutumundan bağımsız olarak insani sorunun çözümüne yönelik çabaların koordine edilmesi, ortaklaştırılmasına yönelik bir toplantı/konferans düzenlenmesi (Ekim 2013, İstanbul’da) öneriliyordu.

 

Çeviride normal olmayan ise giriş kısmı idi:

“Kafkas Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Sayın Vacit Kadıoğlu,

Dünya Çerkesleri Dayanışma Komitesi Başkanı Sayın Dr. Nusret Baş,

Çerkes Hakları İnisiyatifi Sayın Kenan Kaplan,

Sayın Genel Başkanlar, Türkiye’deki Kafkas ve Çerkes sivil toplum kuruluşlarının lider ve üyeleri, ..”

 

Rusça metin kontrol ettirilince görüldü ki giriş kısmında kurum ve şahıs isimleri anılmıyordu. Çağrı metni;

“Sevgili dostlar, Değerli Kafkas ve Çerkes aktivist ve sivil toplum örgütü liderleri” cümlesi ile başlıyordu.

 

Anılan çeviride neden kurum ve şahıs isimleri vardı peki?

Çeviri hatası mı? Değildir.

Özellikle mi böyle yapıldı? Muhtemelen.

 

Ne amaçlanıyordu? Bilemem, ancak yorumlayabilirim. Ama komplo teorisi kılıklı olur yorumum ve tabi BOP’un “Kafkasya Baharı” senaryosundan bağımsız olmaz bu yorum. Belki de konuya dair yeni bir açıklama yapıldı ve henüz haberim olmadı. Görünen ve okunandan farklı bir durum yoksa konunun müsebbipleri toplumdan özür dileyeceklerdir umarım. Çerkes duruşu gereği.

 

Bu arada belirtmeli, çağrı metnine dair çok şey konuşuluyor. Dedikodular da var. Şeffaflık esas olmadıkça, birilerinin sürekli gizli ajandası oldukça, kişisel ve/veya örgütsel egolar toplumsal çıkarların önünde oldukça, .. iyi niyetli girişimlerden de sonuç alınamayabilir.

 

Adam Bogus’ un şahsında RF’deki Çerkes STK’ larının çıkışını çok değerli buluyorum. 1997’ de UNPO kararını aldıran DÇB’ nin, Yeltsin sonrası Putin döneminde tamamıyla devlet kontrolüne girmesi sonrası, RF’ deki Çerkes kuruluşlarının sivilleşmesi için zamana ihtiyaç olduğu, ama bunun eninde sonunda olacağı ve diaspora STK’ larının toplumsal bazda muhataplarının işte o STK’ lar olacağını konuştuk, yazdık çokça.

 

İKKD’ nin 2011 yılı Genel Kurulu için ön hazırlık yapan bir grup dernek üyesinin DÇB konusunda kaleme aldıkları da bu doğrultudadır: “Uluslararası Çerkes Birliği’ nin anavatan cephesinin sivilleşmesi; 1997 yılı UNPO kararlarının alınmasını sağlayan inisiyatifi her daim koyabilecek, daha da ileriye taşıyacak bir yönetim anlayışının gerçekleşmesi ve demokratik bir anlayışın hâkim kılınması için çaba sarfedilmelidir.”

 

RF’deki Çerkes STK’larından gelen o değerli ve iyi niyetli çağrının; gizli ajandalara, kişisel ve/veya örgütsel egolara feda edileceği ve amacına ulaşamayacağı hissiyatı üzücü. Kafkasya’ daki STK’ ların deyim yerindeyse elinin güçlenmesi, anavatan – diaspora ilişkilerinde bir sıçrama yaratabilir. Türkiye tarafında yapılacak olası yanlışlar, eğer kasıtlı yapılmıyor ise Kafkasya STK’ larının da elini zayıflatabilir, baskıcı ve merkezi karar alıcı bürokratik statükocu yapının elini güçlendirir.

 

Suriye Çerkesleri özelinde sıklıkla altını çizdiğimiz gibi, insan ve ekonomik kaynaklarımız sorgulanmalı, geçmiş deneyimler irdelenmeli, (hiç değilse) olağanüstü dönemlerde gerçekle yüzleşmeli ve gerektiği gibi hareket etmeliyiz. Şahıs ve kurum ismi parlatmak derdinde olmamalıyız.

 

Komplo senaryosu!

 

BOP kapsamında “Arap baharı” senaristleri, bölge halkları Araplar ve Kürtler üzerinden ilerliyor asıl olarak. Olası bir “Kafkasya Baharı”nda da özellikle Adıgeler üzerinden bir şeyler kurgulanıyor olabilir mi? Konuya dair aralıklarla bir süredir yazıyorum. Sanırım yazmaya devam edeceğim. Gelişmeler sanki senaristlerin bu konuyu ıskalamayacağını gösteriyor.

 

Mart 2014 yerel seçimler, 2015 genel seçimler, arada cumhurbaşkanlığı seçimleri, Türkiye önemli kararlar verecek. Şimdinin iktidarının ve %50’ nin başbakanı, BOP eşbaşkanı olduğunu söylemişti. BOP sürecek ve Ortadoğu sonrası bilinmez bir zamanda Kafkasya kartı da açılacaksa (projenin bir parçası olduğunu anlı-şanlı stratejistler yazdı zira) ve de mevcut iktidar sürecek, başbakan aynı yetkiyle (eşbaşkan) devam edecekse.. Kafkasya’da savaş ihtimalini yadsımayan, Çerkesler içinde belli bir itibarı olan, kurumsal olarak Çerkes temsiliyeti de olan, BOP’ un ve başbakanın politikasına uygun hareket edecek, anavatan ile ilişkileri ve tabi ki Çerkes diasporasının Türkiye dışı diasporası ile ilişkileri de kabul edilebilir seviyede olan bir Çerkes’ in milletvekili, hatta bir bakanlıkta etkili-yetkili pozisyonda, belki de bakan olması. Tabi ki Kafkasya baharı özelinde laf söyleyecek, aracılık yapacak, koordinasyonda görev alacak, kısaca konuya dair kendisinden istenenleri yerine getirecek bir Çerkes.

 

BOP’ u imal eden ve birinci elden uygulayan ABD’ nin bilindik vakıflarının Kafkasya uzmanları, Çerkesler’ in haksızlığa uğradığından söz ediyor, bu biliniyor. Senaryo yazalım; Çerkes soykırımının Temsilciler Meclisi’ne taşınmasına gülümseseler de özel sohbetlerde Çerkesler’ e ihtiyaçlarının olduğunu ve onları destekleyeceklerini söyleseler örneğin. Söylüyorlar mı yoksa? Bunun yani ABD’ nin Çerkes ilgisinin iyi bir şey olduğu düşünülebilir de. Böyle düşünen Çerkesler kendilerini gizlemiyor zaten. Nerden baktığınıza bağlı derler ya, işte öyle. “Önce yıkım sonra yapım, önce acı sonra demokrasi” gibi ifadelerle anılan BOP uygulamaları (Irak, Libya, Mısır, Suriye) şöyle bir hatırlandığında, kırılmaktan ve kullanılmaktan yorgun düşmüş olması gereken Çerkesler’ in BOP senaryosundaki rolü belli iken nasıl iyi şeyler düşünülebileceğini bulunduğum yerden baktığımda göremediğimi ifade etmem gerek.

 

Çerkeslere dair Kafkasya baharı senaryosuna uygun gelişmeler, Türkiye ve ABD özelinde paralellik gösterecektir.

 

Kafkasya her daim sıcak, daha da ısınacak mı?

 

Rusya Başbakanı Medvedev, 2008 yılı Ağustos ayında Gürcistan’ ın Güney Osetya’ ya saldırısı ile başlayan savaşın 5. yıldönümü nedeniyle bir açıklama yaptı. Saakaşvili’ yi, “savaş suçlusu” olarak nitelendirdi ve “eli sıkılacak adam değil” ifadesini kullandı.(AA)

 

Açıklamanın özellikle bizim açımızdan dikkati çeken kısmı ise; Medvedev’ in Saakaşvili sonrasında Gürcistan’ ın Abhazya ve Güney Osetya cumhuriyetleri ile (ki açıklamada ‘bu bölgelerle’ gibi bir ifade var, cumhuriyetler olarak ifade edilmemiş) sürdüreceği politikaya değinip, “Gürcistan, Abhazya ve Güney Osetya halkları yöneticilerine verecekleri yetkilerle nasıl yaşayacaklarını kendileri belirlemeli. İlişkileri ne şekilde geliştireceklerine biz etki yapmayacağız. Ancak biz tabi ki Rusya’ nın ulusal çıkarlarını korumaya devam edeceğiz” ifadesini kullanması oldu. Bu bir mesaj olabilir mi?

 

Daha önce de sormuştuk bu soruyu; “Gürcistan’da olası bir RF yanlısı parti/lider seçimleri kazanırsa Abhazya ve Güney Osetya’ nın durumu ne olur?” Umarım cumhuriyetlerimizin bu anlamda bir B planı vardır. Ortadoğu ve Kafkasya’da, dünyanın başka bölgelerinde adeta satranç oynayan ABD ve RF için Suriye ve Gürcistan ne ifade eder? Abhazya ve Güney Osetya ne ifade eder? ABD’ nin BOP senaryosunda iyileşen RF – Gürcistan ilişkileri, Abhazya ve Güney Osetya için oluşturulacak bir boşluk nereye denk düşer?

 

Kafkasya’nın barışa ihtiyacı var. Sonsuza dek.

 

 

RF : Rusya Federasyonu

STK : Sivil Toplum Kuruluşları

BOP : Büyük Ortadoğu Projesi

DÇB : Dünya Çerkes Birliği

İKKD : İstanbul Kafkas Kültür Derneği – Bağlarbaşı

AA : Anadolu Ajansı

 

Yorumlar (3)
  1. Resul Caymaz on said:

    Adige Xase’nin cagrisina isim ekleyerek Türkçeye çevirmek sıkıntılı bir duruşun tezahürü. Muhakkak bir hesap var ve çeviriye eklenen isimler, çeviri ile kendilerinin alakası olmadığını açıklamadıkça bu sıkıntılı duruşun odağında kalacaklar. Seneryonun ilerleyen aşamasında Rus veya ABD çıkarları doğrultusunda bu isimlerden yeni hamleler gelebilir. Diğer taraftan Rusyada sivil siyaset yapabilmek için Rus devletinin Kafkasyalilari normal “citizen” i olarak görmesi gerek. Ruslarin Kafkasyaliları normal “citizen” olarak görebilmeleri için, Kafkasyalilarin Rus devletini “civilization” olarak özümsemeleri gerek ki zaten film burada kopuyor. Bir Kafkasyali Rusyayi herhangi bir medeniyetin parçası olarak görmesi kendi aidiyetiyle çelişen bir durum. Bu nedenle BOP yokkende Kafkasyali kalanlar Ruslarla savaşıyordu, bugün BOP var savaş devem ediyor, kısaca Ruslar Kafkasyada hakim oldukları sürece savaş devam edecek. Bunu komplo teorileri ile temellendirmeye şahsi kanaatimce lüzum yok. Türkiye Kürt sorununu henüz çözemediği için içerisinde Kürt geçen her konuya vermesi gerekenden fazla tepki veriyor. Sanırım bu yazarada biraz sirayet etmiş, ülkenin politik iklimi böyle olduğu için normal karşılıyorum. Ama Ortadoğuda saflar netleşiyor; ana fay hattı Şii-Sünii ayrışması “arap baharı” yada “arap kışı” bu mücadelenin sonucuna bağımlı olacak. Burada yine herşeye muktedir olduğu düşünülen ABD’nin çıkarları alehine durumun geliştiğini geçen hafta Ortadoğuda konosololuklarını 1 hafta kapatmasından anlıyoruz. BOP’ta bir yere kadar. Buradaki insanlarında bir tarihi, mücadele birikimi vd. mevcut. Kafkasyalilarda ister istemez kendilerini Sunni tarafta alıyorlar. İstemeyerek alanlar Suriye de Esadın bombaladığı kişiler, isteyerek alanlar gönüllü olarak Suriyede Esada karşı savaşanlar. Kafkasyanın barışa kavuşabilmesi için Rus hakimiyetinin son bulması gerek, bunu göktaşı mı yapar, jeopolitik gelişmelermi yada bölgedeki savaş mı? Bekleyip göreceğiz.

  2. Mefewud Nartan on said:

    Yaşar Güven evine dön..:)

  3. Recep Güler on said:

    Sakın…! ne Yaşar nede Nartan eve dönemye kalkmayın,size bu kafayla o evde yer yok..