Halkla Pazarlık. Erdoğan, halkı dinlemeyi bilen biri ama sadece kendi tabanıydı dinlediği. Şimdi Kürtleri dinlemeye başladı çok memnunum. Kendisinden farklı düşünen, espriyle zekice şeyler üreten bu gençliği es geçmeyecektir hiç kuşkunuz olmasın.

Erhan Hapae 27 June 2013
İSYAN GÜNLERİNDE AŞK

 

Tayyip Erdoğan’ın söylem ve siyaset değiştirip durduğu doğru, bunu daha öncede yazdım. Halkın nabzına göre şerbet veriyor. Öyle tarif ediliyor galiba ve bu hor görülmesi gereken bir şey. Oysa Atatürk ve benzerleri halk için gereken doğruları kendileri baştan ve kesin olarak bildikleri için dönüp durmazlar. İlkeleri vardır onların ama o ilkeler demokrasi içermez.

 

Bu başbakan öyle işte, sert-ters, rencide edici sözler ağzından dökülüverir. Bir süre geri adım atmaz direnir, sonra bambaşka biri olarak çıkar ortaya ve bu sefer tersini söyler. Bu nedenle onun söylediklerini ve azarlamalarını takmıyorum artık. Yaptıklarına ve yapageldiklerine bakıyorum. Esas ölçü bu.

 

Üç çocuk yap, ayran iç, kürtaj yaptırma, dindar gençlik istiyorum. Eeee. Üç çocuk yapmıyor-rakı içiyor-kürtaj yaptırıyor ve entelektüel gençlik istiyorum. Hankisini deysun?

 

Rahmetli Ecevit en güzel sözleri en kibar haliyle söyler, halk kelimesini ağzından düşürmezdi. Diğer yandan gelmiş geçmiş en beceriksiz başbakanıydı ülkenin. Belki de dünyanın. Halkı her seferinde perişan etti gitti yeminle-Merisa bilmese de bileni çok. Ne paradan anlardı ne hayattan. Ömrü çay-bisküvi ile geçmiş bir garibandı. Tek bir dik duruşu vardır onun, Makarios’a karşı yapılan darbe girişimi sonrası Kıbrıs’ı işgal etmek-ki bedelini Türkiye halkı 39 yıldır ödüyor. AB sürecindeki en temel engellerden biri ve Kıbrıs’a aktarılan halkın yüz milyonlarca doları.(Muhtemelen 500 milyon dolar). Üstelik Kıbrıslı Türklerde mutsuz bu durumdan. Son mutlu Türk (Denktaş) geçen yıl öldü, artık mutlu kalmadı.

 

Bu aksi adam (Erdoğan) Gezi gençliği ile bu olaydan istifade etmeye çalışan oportünistleri bir birinden ayırdı kısa sürede, dik duruşu o işe yaradı bir. Eski sendika ağalarına, Perinçek çocuklarına, DHKP-c teşkilatı mahsusasına, Kemalistlere, Ergenekon’a terk etmedi onları.

 

Ecevit olsa ederdi, etmişti de zaten. Kontr-gerilla kapatılsın sloganlarıyla 1977 de iktidara geldikten birkaç ay sonra ‘’Ben sordum dedi Genelkurmay’a, öyle bir örgüt yokmuş’’ . Açıklaması bu oldu. O örgüt Dursun Karataş ve Abdullah Çatlı’yı yönetiyordu oysa.

 

Başbakan zeki adamdır, bu çocukları AKP’li yapamayacağını anlar ve ‘’farklı ne getirdi bunlar- kan ve gözyaşından başka*’’ diye sorar bence. Ve bu ülke bir eşiği daha aşar böylece. Halkla Pazarlık. Erdoğan, halkı dinlemeyi bilen biri ama sadece kendi tabanıydı dinlediği. Şimdi Kürtleri dinlemeye başladı çok memnunum. Kendisinden farklı düşünen, espriyle zekice şeyler üreten bu gençliği es geçmeyecektir hiç kuşkunuz olmasın.

 

Açıkçası bende dinlemek istiyorum; yeni ne var onlarda-ki farklara bayılırım.

 

Bu arada, Nurdan hatırlattı bilmiyordum. Murat Belge son oturuma bir gün kala Akil İnsan gurubundan çekilmiş. Gerekçesi var onun uzun yazmış okudum ama olmamış. Bir ay önce çekilse bir şey demezdim ama sondan bir gün önce!!!! Biraz gürültü olsun istemiş belli ki (Neşe Düzel-Orhan Miroğlu ayrılırken). Mahalle baskısı dedi Nurdan. Haklı.

 

Enseyi karartın siz.

 

CARI.

 

*Son Sezar’lardan biri, Hz. Muhammet için bu soruyu sormuş.

Yorumlar (2)
  1. vordane on said:

    Daha onceki yaziniza gelen elestirilere eklenecek fazla birsey yok. Uzun zamandir gozledigim bir durumu belirteyim, Taraf’tan son surecte ayrilan Yidiray-Markar ekibinin fazla etkisinde kaldiginizi dusunuyorum, halbuki bu yazinin basligina ilham veren kisinin gezi yazisini da okusaniz seversiniz bence.

    Bu arada yazinizdaki kiyaslamada biraz haksizlik var, Ataturk’un hayati nabza gore serbet vermesi, Kurtleri, liberalleri, islamcilari, sosyalistleri kandirip sonra yok etmesiyle meshurdur. Ortada hos olan yahut olmayan bir ozellik varsa her iki sefimiz icin de gecerlidir yani.

    Fark sormussunuz; fark bence surda. Bu harekette herhangi bir ideolojik tonun baskinkligindan ziyade sabah aksam hot-zot diyen, halkina surekli ne yapip ne yapmamalari gerektigini buyuran, demokrasiyle uzaktan yakindan alakasi olmayan, o baris surecini bile kaprislerine alet eden (SSO’yu gondermemek -dahasi kimin gidip kimin gitmeyecegine, ne zaman gidilecegine falan karismak)ve kendi sesinden baska hicbir seyi dinlemeye tahammulu olmayan bi sahsa sus da biraz dinle denmesidir. Malesef fayda etmemis, mesaj alinamamistir.

  2. Merisa Sahin on said:

    Yine bana laf gelmis ama aslinda Ecevit’ten haberim var idi – ders filan aliyorum ya bu konularda okulda, o acidan, sinavin birinde cok benzer bir paragraf bile yazdim misal. Ismim de oyle cok bulunur cinsten degil, ele gune rezil olmayayim diye bu yorum.