Tayyip Erdoğan zor duruma düşürdü, krizi yönetemiyor demiştim. Yanılmışım.

Erhan Hapae 18 June 2013
YANILMIŞIM

 

Tayyip Erdoğan zor duruma düşürdü, krizi yönetemiyor demiştim. Yanılmışım.

 

Sayın Erdoğan 2007 de e – muhtıraya karşı gösterdiği dik duruşunu Fas gezisi sonrası bir kez daha gösterdi. Gezi Parkında direnen yeni gençliğe – iktidarda dahil – herkesin abartılı özenli davranışı ve olduğundan daha fazla önemsenmesi bir yana, Başbakan resti çekti; Buradayım dedi hodri meydan, ne yapacaksanız gelin – görelim.

 

Bu ikinci kırılma noktasıdır.

 

Bu gün sabah CNN İnternational’ in manşeti ‘ hükümet karşıtı gösteri’ idi ve başlığın altındaki fotoğraf AKP’ nin mitinginden çekilmiş bir fotoğraftı. 4 saat sonra utanmışlar herhalde ki yayından kaldırmışlar.

 

Ergenekon Kürt provokasyonlarını elinden kaçırmış, artık yönetemiyor. Başbakan, bölücü başının posteri ile Atatürk posterini yan yana getirmiş ulusalcılara yüklendi. Apo’ da Taksim eylemcilerini selamladı. Aralarındaki görüşme-pazarlık bir yandan derinleşiyor demek. İyi.

 

Uludere katliamı-Ermeni Sorunu- 30 yıldır süren 55 bin kişinin öldüğü Kürt meselesi ile ilgili çıtını çıkartmamış İstanbul gençliğine ve onları destekleyen Kuğulu-park çocuklarına kuşku ile bakmaya hakkım var. 3 ağaç için ha? Binbaşının biri, bir Kürt köyünü basıp tüm erkekleri karılarının önünde çırılçıplak soyup-aşağılayarak, bok yedirmesine gıkını çıkarmamış sendika ve platformların desteğindeki gençlik konusunda biraz kuşku duymak hakkımdır diye düşünüyorum. Gerçi Başbakan’ ın ‘Koç üniversitesi ormanlardan yüzlerce ağaç keserken neredeydiniz’ sorusuna,’ kreşteydik’ cevabı epeyce eğlenceli olsa da, neden oldukları kalkışma pek eğlenceli değil.

 

1 Mayıs 1977 akşamında Divan otelinin kapılarını eylemcilere açtığını hatırlamıyorum ben. Neyse, eski devletten palazlanmış burjuvazi ( bana göre oligarşi) açık oynuyor hiç olmassa. Oynasınlar.

 

Kılıçdaroğlu, iki hafta önce Gezi Parkı ile ilgili referandum isteyip Başbakan önerince, olmaz diyor. Ne hukuk – ne referandum Gezi artık özgürlük parkıdır diyor.

 

Kaddafi; Amerika biz Libyalıların hacca gitmesini istemiyor deyip çadırının önünde toplanmış beş yüz kişiyi yatırıp-kaldırıp-bağırtıp şöyle ekliyordu; Biz Amerika’ya rağmen hacca gideceğiz. Çok umurundaydı Amerika’ nın, Libyalıların hacca gitmesi.

 

Avrupa’ya gelince az adam olsa iyi olur. Oryantalist bakış aynen devam ediyor.

 

Oysa hazır pazarlık eden bir iktidar bulmuşken bu gençlik (Cumhuriyet Tarihi boyunca ilk-en azından benim bildiğim) iyi bir pazarlık yapabilmiş olsaydı eğer, ülke bir eşiği daha aşardı belki. Ama eski kuşaklara teslim oldular veya iradeyi abuk örgütlere teslim ettiler. Bir aya kalmaz oyunun arkasında kimler vardı ortaya dökülür, anlarız.

 

Mahir Çayan’ ın hangi niyetlerle kurduğu örgütten türeyen hizipler bu gün Esed’ e hizmet ediyor.

 

Nereden nereye?

 

CARI.

Yorumlar (3)
  1. Shumaf Sencer on said:

    Tam anlamadim galiba. Basbakanin genclere resti dik durus mu oluyor? Breh breh… Bu mazlum etiketi ne yapiskanmis, sokulmedi gitti. Yani polisi bir emriyle tas atmayi bile bilmeyen “apolitik” gencligin uzerine salan adam, dik durmus oluyor. Bindirilmis kitalarin onunde kendini iktidar yapan ABD’ye salvo atmak da efelik, dunyanin butun adaletsizliklerin merkezi sayilan Gazze soz konusu olunca “one minute” demek, ama savunmasiz Cecenlerin Istanbul’da Ankara’da avlanmasina gik cikarmamak da kahramanlik mi oluyor? “Kurtlerle muslumanlar barisacak”, “korfez sermayesi akmaya devam edecek” vb havuclar artik kesmez bu toplumu. Herseyi birakalim, azcik insan olsunlar…

  2. Merisa Sahin on said:

    Iki agac icin degil zaten; Tayyip Erdogan’in durusunun da “dik” olmasi disinda hicbir elle tutulur tarafi yok. 4 kisinin olumune yol acmis, bir suru insanin gozunu kor etmis (mecazi anlamda soylemiyorum), yuzlerce insani oyle ya da boyle fiziksel sekilde yaralamis, sucsuzken gozaltina almis polisin “son derece demokratik ve sabirli bir durus sergiledigi”ne dair dakikalarca konustu daha dun, hatta daha da guclendireceklermis polisi, hakkaten hic guclu degil cunku. Tayyip Erdogan gercekten krizi yonetemiyor su an, bunun suclusu tamamen kendisi degil, Taksim Dayanisma’nin da cok hatasi var (amacin belirlenememesi bir turlu, taviz verilmemesi, insanlarin can guvenliginin saglanamamasina ragmn iki gun oncesine kadar geziye cagrinin devam etmesi gibi) ancak Basbakanin “resti cekmesi”, “dik durusu” da asla ovulecek bir sey degil. “Pazarlik eden bir iktidar” filan yok ortalikta, Tayyip Erdogan ulkeden uzaklastiginda birdenbire herkes yumusarken geri dondugu gibi kutuplasma devam ediyor. Pazarlik bunun neresinde, gorustuler ama iki taraf da taviz vermedi. Tekrar soyluyorum bunda Taksim Dayanisma’nin da hatasi cok.
    Obur taraftan-ben sahsen o gruba girdigimi dusunmesem de-Kurt sorunu, Ermeni sorunu ve Uludere hakkinda citini cikarmayan genclik hakkinda da 1-2 sey soylemek istiyorum. Ilk olarak, herkes her konuda sesini cikarmak zorunda degil. Bizim yasimizdayken sizin de Ermeni sorunuyla alakaniz olmadigini anlatir durursunuz (hani ASALA’nin en aktif oldugu yillar). Iki, cikarmadigimiz da cok dogru degil, sizin jenerasyonla bizimki biraz kopuk malum, biz tepkimizi farkli yollarla gosteriyoruz, sadece hayatimizin yarisi sikiyonetimde gecmediginden sizin kadar aktivist bir bicimde politize olamadik belki, bu sebeple yeterli sayida insan bununla ilgilenmiyor olabilir olsa olsa. Uc, Kurt sorununun en feci oldugu donemin (1984-99 arasi alirsak) buyuk kisminda cogumuz ya dogmamistik, ya da cocuktuk, ben 99’da alti yasindaydim. Bunun hakkinda son 3-4 senedir bilincleniyorum. Bundan sonraki en feci katliam olan Uludere’ye de hepimiz diyemesem de, bircok arkadasim tepki koydu. Bunun bir Beyaz Turk direnisi oldugunu dusunmek normal, ki buna ben de katiliyorum, toplumun cok da buyuk olmayan bir kisminin hayat secimlerine karisilmasiyla ilgili (kurtaj, zina, alkol satisi vs.) ama bu dogrulugunu, mesrulugunu azaltmaz. Ayrica medyanin bu konuda bu kadar suskun olmasi sebebiyle bu direnis bizim jenerasyonu -hani sizin cok dalga gectiginiz- bir seyleri sorgulamaya da yoneltti, 30 yildir Guneydogu’yu biz bu medyadan dinliyormusuz diye ozur dileyip duruyor insanlar. Bu kotu bir sey mi? Bilmemek degil ogrenmemek ayip sozune pek katilmam ama bu duruma cuk oturuyor.
    Demeye calistigim, iki agac icin degil. Dunyayi kurtardigimiz filan yok, sadece bizi internet bagimlisi diye ezip duran 68-78 kusagina kendimizi az cok ispatladigimiza seviniyorum ben; ayrica Turkiye’nin en buyuk halk hareketlerinden (son bir haftadir gereksiz provokasyon ve politize olmalara ne kadar acik olsa da) biri bu katilan insan sayisi ve surec olarak, yoksa o kadar yuce amaclara da hizmet etmiyor, ama hayat tarzina karismalarin artik son bulmasinin istenmesi gayet mesru bir sebep. Hayatim boyu (aklimin erdigi kisimdan diyelim, 9 yasindan beri baska iktidar gormedim zaten, oncesinde de Ecevit’in surekli hasta olmasi disinda bir anim yok acikcasi) Tayyip Erdogan’la asla genel gorus paylasmamakla beraber yaptigi her iyi icraati takdir etmis ben-ki askeri vesayeti bitirmesi Turkiye’ye herhangi birinin yaptigi en buyuk hayirdir kanimca, Kurt sorunu keza, ekonomiyi duzeltmis olmasi da zaten cok buyuk bir arti, ozellikle 2002-2007 doneminde inanilmaz seyler yapti-su son gunlerdeki tavrina inanmak istemiyorum. Cuneyt Ozdemir’in de yazisinda dedigi gibi, son on yilda inanilmaz bir ozgurlesme ve demokratiklesme oldu, Tayyip Erdogan bizzat bizi buna alistirmisken simdi birdenbire diktatoryel, otoriter bir devlet anlayisina donuvermesi bana gercekten cok sacma geliyor. Dik duruyor evet, ama su son yirmi gun sonrasi “dik durmak” son birkac senedeki ultra muhafazakar ve otoriter halleriyle tutarli daha cok, o en bastaki demokrat ve sivil halleriyle degil. Bu direnisin abartildigina ben de katiliyorum, dunyaya baris filan getirmiyoruz, ama artik bu olay iki agactan cok daha fazlasi; surekli konusan iktidar, suskun muhalefet ve yeterince guzel bir sifat bulamadigim medya boyle oldugunu iddia etse de.

  3. Hakan Kanbolat on said:

    Keşke Sümeyye de babasına iki satır yazabilecek kadar iyi yetişmiş (iyi yetiştirilmiş)bir kız olabilseydi. Ama na’psın babası bu kadar dik olunca çıkamamıştır kızcağız Meris’in mertebesine