Oysa halkı dönüştürecek bir iktidar değil karşı karşıya olduğumuz durum, halkın dönüştürdüğü bir iktidar.

Erhan Hapae 29 April 2013
ENDİŞELİ ÇERKESLER ve Diğerleri

Yüzde elli oy almış bir iktidar iki yüz yıllık Kürt meselesinin irinlerini deşip bir tedaviye doğru götürürken ve bu şahsen beni sevinçlere boğarken, hüzünle okuduğum yazılara rastlıyorum bizim çevrede. Evren’in yargılanmasını müsamere gören, şu kadar öğrenci ve bu kadar gazeteci hapisteyken deyip, Uludere katliamının hesabını vermeden, KCK rezaleti bir tarafta dururken, demokrasi gelmeden nasıl olacak bu barış diye soran yazılar.

 

Önce söyleyeyim demokrasi gelmesine gerek kalmadan barış olursa eğer, o bahsettiğiniz öğrencilerin ve gazetecilerin çok büyük kısmı salıverilecek çünkü büyük çoğunluğu öğrenci veya gazeteci olduğu için değil örgüt üyesi (PKK) olduğu için içerdeler. Ha keza KCK davası da ortadan kalkacak. Barış, demokrasiye gerek duymadan böyle işlere yarayacak işte.

 

Uludere, iktidarın yüz karası olmaya devam edecek ve bu güne kadar öldürülmüş olan 55 bin kişiye eklenen son kitlesel imha olarak tarihe geçecek. Barış olursa eğer, Uludere’li Kürtler bağırlarına taş basıp bu imhayı kabullenecekler. İktidarda biraz bir şeyler geveleyecek elbet.

 

Güçlü bir halk oyunun nelere kadir olduğunu göreceğiz birde.

 

12 Eylül anayasası da %93 oy almıştı  diyorlar bir de. Evet, öyleydi de ne demek istiyorsunuz? Evren güçlü idi istediğini almıştı, şimdi de Erdoğan güçlü, istediğini alır filan mı?

 

Birisi halka karşı darbe yapan diğeri halkın üçte birine sömürge muamelesi yapmış yüzyıllık soruna barış getiren biriyken hele.

 

Benim anladığım şey bu yazılardan şu; Halka güvenilmez, Sayın Erdoğan’a hiç güvenilmez.

 

Lenin’de güvenmemişti zaten,  birde yeryüzündeki bütün devrimciler ki bunlara Mustafa Kemal ve Cemal Abdül Nasırda dâhil.

 

Sayın Erdoğan’ı bilemem ama halka güvenmeden demokrasi nasıl olacak?

 

E öyleyse demokrasi talebiniz olamaz-olmamalı diye düşünüyorum. Peki, niye dilinizden düşürmüyorsunuz bir türlü o demokrasi kavramını o zaman? Demokrasinin halkla bir ilgisi yok mu? Madem halka güvenilmez-halka ne gerek.

 

Hitler de seçilmiş, Evren  %93 oy almıştı.

 

Seçimler gereksiz, anayasa oylamasında %56 önemsiz mi diyeceğiz şimdi?

 

Verebilecekleri çok fazla bir örnek yok bunlardan başka.

 

Değişimi okuyamamak herhalde bu durum ve zihinsel bir hüsran. Biz beceremedik, alt tabakalardan gelmiş dindar bir kabadayı nasıl olurda becerir bütün bunları.

 

Bütün bu söylemlerin gerisinde yatan şey jakoben (tepeden inmeci) bir anlayış herhalde, toplumu şekillendirecek aydınlanmacı önder bir kadro gerek. Hâlbuki böyle bir kadro değil bu gün Türkiye’yi değiştiren ve öyleyse nasıl olurda doğru olabilir?

 

Oysa halkı dönüştürecek bir iktidar değil karşı karşıya olduğumuz durum, halkın dönüştürdüğü  bir iktidar. Bocalayıp düzelmelerine bakarsanız bu böyle okunur.

 

Endişe etmeyin, özgür olacaksınız.

 

Size yetiyorsa eğer.

Comments are closed.