Çerkes toplumunda Xabze dediğimiz ve revizyonu gecikmiş toplumsal yapının kadına verdiği değer erkeğe ettiği hizmetle veya nezaketiyle ölçülür.

Kuban Kural 11 March 2013
8 Mart “Kadınlar Günü”

Dünya Emekçi Kadınlar günü vesilesiyle bir erkeğin cümle kurması bazılarına garip gelse hatta bazı feministlere  itici görünse de,  kadının ezilmişliğinin esas sorumlusu olan erkeklerin bu konuda bir çok cümle kurması gerektiğini düşünüyorum. Tabi bu cümleleri günlük güzellemelerin ötesine geçerek eleştirel bir dil ile kurmak  en büyük sorumluluğumuz.

 

8 Mart’ta sokaklarda en çok karşılaştığımız görüntü ellerinde çiçekler ile gezen kadınlardır. Hepsi günü birlik mutluluklarını yüzlerine yansıtarak gezerler yanlarında sevgilileri, eşleri yada arkadaşları ile. Peki kutlanacak bir gün müdür gerçekten 8 Mart kadınlar için. Bu konuya Türkiye’de en güzel cevabı sanırım Tarkan verdi. Kendisinden beklenmeyecek bir siyasi duruş sergileyerek toplumdaki erkek egemen bakış açsını  eleştirerek, 8 Mart’ta Kadınlar Günü kutlamanın anlamsızlığına değindi.

 

Dediklerinin eksiği var fazlası yok. Her gün kadın cinayetlerinin yaşandığı, kadına karşı şiddetin normalleştirildiği erkek egemen bir toplumda kadınlar gününü kutlamak ne kadar mantıklı gerçekten. Kazanılan bir zafere yada kadının her alanda özgürleştiğine şahit olduğumuzu söylemek ve bunu kutlamak için henüz erken değilmi? Üstelik Emekçi Kadınlar Günü’nü içeriksizleştirerek kadınlar gününe indirgeyen , sevgililer günü, anneler günü babalar günü gibi plastikleştiren kapitalizmin varlığını bilirken, yakılan 129 kadını unutarak kutlama yapmanın anlamı nedir?

 

Vahşi kapitalizmin reklam kampanyalarında cinsel obje olarak sunulan kadın figürüne ve erkek egemen toplumun fotoğrafını yansıtan bu kampanyalara gözümüzü kapayarak kadınların sosyal, kültürel, siyasal hayattaki yerini tartışmak ne kadar sağlıklı olabilir?

 

Yada kadın örgütlerinde dahi aşılamamış, kadınlar arası hiyerarşi gerçekten hiç mi dikkatimizi çekmiyor yoksa görmezden gelmek işimize mi geliyor. Bugün başörtülü kadınların kamuda çalışabilmeleri hala mümkün değil, üstelik anayasaya aykırı bir şekilde seçilme hakkından halen mahrumlar.

 

Türkiye’deki kadınlara karşı şiddetten örnekler verirken Çerkes toplumu içerisinde kadının pozisyonunu övmeninde pek anlamı yok. Bu konuda sitemiz yazarlarından Birgül Asena ile farklı düşünüyoruz. Birbirimizi kandırmayalım, Çerkes toplumunda Xabze dediğimiz ve revizyonu gecikmiş toplumsal yapının kadına verdiği değer erkeğe ettiği hizmetle veya nezaketiyle ölçülür. Hangi Thamadeler meclisinde kadınların olduğunu gördünüz yada hangi toplumsal kararda kadınların hassasiyetlerinin dikkate alındığını. Seteney Guaşe’den başlayıp kendimize güzellemeler düzmenin yada doğu toplumlarındaki kadına karşı şiddeti eleştirip “bizde böyle şeyler yok” diyerek övünmenin pek anlamı yok. Bizde böyle şeyler yok cümlesinin karşılığı “bizde böyle şeyler dillendirilmez, kadınlar utançlarından kimseye söyleyemez” olmasın sakın. Dahada ileri gidelim toplumsal çözülmenin ana sebeplerinden birisi kadınların hizmet ehli görülmeleri sebebiyle toplumdan uzaklaşmaları değil midir?

 

Ne zaman düşüneceğiz bunları?

 

Yorumlar (2)
  1. bolatiko yusuf simav on said:

    Çerkesler doğulu bir halktır. Diğer doğulu halklarda kadınların statüsü ne ise Çerkelerde de o dur maalesef(gerçekçi olmak gerekirse). Diğer taraftan Nart Destanlarının okumalarının doğru yapıldığını zannetmiyorum. Seteney Guaşe’nin bilgeliği çoğu destanlarda örneği olan anaç kahramanın bir örneğidir sadece. Gılgamış, Mahabharata gibi destanlarda hatta Hristiyanlık inancında buna benzer çokça hikayeler mevcuttur.

  2. Ahmet Sayar on said:

    Hislerime tercuman oldunuz. 8 Mart Kadinlar gunu, dediginiz gibi icerigi bosaltilark sevgililer gunu, anneler gunu kulamalarina donustugunde onem ve anlamini yitiriyor. 8 Mart kadininin, duzene ve erkegin egemen iktidarina karsi birlik, dayanisma ve mucadele bilincinin one cikarildigi bir gun olmali.

    Kadin sorunu veya bir kisim feministlerin dedigi gibi erkek sorunu etnik kokenlere gore pek fazla farklilik gostermez. Cunku iktidar sorunudur aslinda. Cerkes’i Kurd’u,Turk’u farketmez. Cok haklisiniz. Bizde, cerkeslerde pek konusulmaz bu sorunlar. Kol kirilir yen icinde kalir. Kan icer kizilcik serbeti ictik deriz. Ama konusulmamasi yokmus gibi davranilmasi sorunun olmadigi anlamina gelmiyor tabi. Xabzenin, “ayip”in “saygi”nin konusulmasi lazim.