Can Nart muhatap sorgulaması ile aslında bunun gereksizliğini söylemeye çalışıyor sanki. Yani muhatap tespitinin asıl hedefi bu diye okuyorum.”

Yaşar Güven 04 February 2013
Lafım asla dindarlara değil

Guşıps yazarları ile paslaşarak başlamalıyım.

 

Erhan Şahin dindarları mücadele dışına ittiğim yorumunu yapmış.

 

Kimlik cephesini ifade ederken ırkçıların yanına eklediğim fundamentalistlerdir, yani kökten dinciler, yani tam karşılamasa da kullanılan ifadesi ile şeriatçılar. Dindarlar değil, Müslüman Çerkesler değil. Onlarla birlikte Demokrasi İçin Çerkes Girişimi’nde başından itibaren beraberdim. 21 Mayıslarda onlarla birlikte yürüyorum, hatta 1 Mayıslarda. Ve hatta Çerkes kimliğimle yer aldığım geniş demokrasi cephesinde Türkiyeli Müslümanlarla bir arada idim. Gazetemiz Jıneps’e yazmaları için dindar olduklarını bilerek Hulusi Üstün ve Enver Sağlam’ı davet eden de benim. Halen de kimlik cephesinde birlikte olunmalı demek istiyorum. Kısaca tanımladığım cephede bir arada duruyorum. Bu anlamıyla da geniş bir cephe olarak tanımlıyorum kimlik cephesini.

 

Murat Çelikkanat, Erhan’ın yazısına destek olarak “sol ve Kemalizm’in etkisi ile dinle barışamamak” yorumlarını yapmış. Muhtemeldir ki Erhan’ın yazısının yanı sıra benimkini de okuyarak yapmıştır bu yorumu. Buradan hareketle Erhan’a teşekkür borçluyum. Muhtemel yanlış anlaşılmaların önünü kesmeme yardımcı olan yazısı için. Anlaşılır netlikte yazmış olduğumu düşündüğüm için detay bir açıklama yapma gereği duymadığım gibi değerlendiriyorum kendimce.

 

Yukarıdaki kısa açıklama, aynı zamanda pratiğin içinden örnekler taşıdığı için sanırım yeterlidir, yeni yorumlara kadar.

 

Can Nart’la ‘Çerkes soykırım ve sürgününün muhatabı’’ polemiğinde beklentimi yinelemek isterim. Kimlik ve Siyaset – 3 başlıklı yazıdaki yorumumla ilgili yanıt beklediğime dair: “KafFed, Suriye Çerkesleri özelinde RF temsilciliği önünde bir eylem gerçekleştirdi. Doğruydu. 21 Mayıslarda da RF temsilcilikleri önüne gitmek gerekir. Can Nart muhatap sorgulaması ile aslında bunun gereksizliğini söylemeye çalışıyor sanki. Yani muhatap tespitinin asıl hedefi bu diye okuyorum.”

 

Suriye Çerkesleri

 

Adıgey Cumhuriyeti “Adıge Khase” Başkanı; Putin ve Medvedev’e ve de Duma’ya yazılı başvuru yaptı. İster ki Suriye Çerkesleri tarihi anavatanlarına dönebilsinler. Putin ve Medvedev muhatap olmadı. Dışişleri özetle diyor ki, “RF Suriyelilere insani yardım gönderiyor, bu yardımlardan Çerkesler de yararlanıyor olmalı”. Mizahçılar için bu güzel malzemeye birileri diplomatik yanıt diyebilir. Asıl mizahi malzemeyi ise Duma’nın dilekçeyi havale ettiği RF Bölgesel Gelişim Bakanlığı veriyor. Diyor ki yetkili; “Çerkesleri Kafkasya’dan askeri harekatla attık, o zamanlar Çerkesler vatandaşımız olmamıştı ki şimdi hak iddia etsinler”.

 

Gündeme getirilen ve tartıştırılan birçok konu (450. yıl*, vatandaşlık kotası vd.), temel alınması gereken noktadan uzaklaşmayı sağlıyor her seferinde. RF, Çerkes meselesinin kendi belirlediği çerçeve içinde kalmasını istiyor doğal olarak. Konu ettiğimiz yapılan başvuruya yanıt içerik olarak ‘aceleye getirilmiş, kendi içinde çelişik’ vb. değerlendirilse de sonuçta RF’nin bir kurumundan geliyor. Suriye Çerkesleri’ nin, genelleyelim Çerkesler’in anavatana dönüşlerine dair net bakışı ifade ediyor diyebiliriz.

 

Adalet arayışımızda eksenimiz net olmalı: “Varisi RF olan Çarlık Rusyası XIX. yy.’da Çerkesler’e soykırım uygulamış ve onları sürgün etmiştir. Çerkesler’in anavatanlarına koşulsuz dönüş hakları vardır. Çerkesler’in çifte vatandaşlık hakları vardır.”

 

Fuat Uğur’a tehdit

 

Nasıl bir pervasızlık ve rahatlıktır bu? RF İstanbul Konsolosluk görevlisi bir kişi, bir Çerkes Derneği’nin Yönetim Kurulu Başkanı üzerinden Fuat Uğur’a aba altından sopa gösteriyor. Bilinen mesajı mealen “Çerkeslere dair fazla konuşmasın.” Peki asıl mesajı nedir? Neden Fuat Uğur? Neden şimdi?

 

Tehdit özünde kimliğe yöneliktir. Bunu da hep birlikte üzerimize alınmamız gerekir.

 

Putin-Erdoğan özel ilişkisinin bu olayda nasıl bir sonucu olacağını merakla bekliyorum.

 

*Adıgelerin Rusya’ya gönüllü katıldıkları gerekçesi ile 450. yıl kutlaması konusunun 2007’de tartıştırıldığını hatırlayalım. Kabardey beylerinden İdarıkho Temrıkho’nun kızı Goşenay, Rus Çarı İvan Grozni ile evlendirilmişti. Evliliğin 1561 yılında gerçekleştiği tespit edilmiş ancak evlilik yoluyla egemenliğin tanınması konusunda diyalog 1557 yılında gerçekleştiği için, 450. yıl 2007 yılına denk gelmişti.

 

RF: Rusya Federasyonu

Yaşar Güven, 01.02.2013

Yorumlar (2)
  1. Mucahit Arslan on said:

    Şeriat istemeyen müslüman nasil olunuyor onuda tarif ederse yazar aydinlanmis olacagiz. Batililarin muslumanlari yaftaladiklari kavramlarla onlari anlamaya calismak sizi bir yere vardirmaz. Nedir fundementalist? Afganistan isgal edilirken kafirlere kurşun sıkanlar, Kafkasyada isgalci ruslara karsi canlarini verenler ve can alanlar fundementalist. Oturdugu yerde demokrasicilik oynayanlar kahraman oh ne guzel. Putin de sizin kadar demokrat.

  2. Hikmet Gül on said:

    Oryantalist bakış açısıyla İslama ve Müslümanlara bakarsanız sonuç elbette bu olur.Ya da açık yüreklilikle biz sizin Allah’ınıza O’nun istediği gibi değil kendi kafamıza göre inanıyoruz deyin.Belki de inanmayabilirsiniz bu sizin tercihiniz.Ama Müslümanların nasıl inanması noktasında akıl yürütmekten vazgeçin.Biz Allah’ın Kur!anda belirttiği gibi inanırız.Öyle fundementalist radikal şeriatçı gibi nitelemelerle toplumu yönlendirmekten vazgeçin artık.Sizin dininiz size bizim dinimiz bize.